tag:blogger.com,1999:blog-62280070360290792852024-03-13T10:44:12.864+03:00İstikrarlı Yemek Tariflerikaminettohttp://www.blogger.com/profile/12142475640489074659noreply@blogger.comBlogger220125tag:blogger.com,1999:blog-6228007036029079285.post-49156850844450705062014-03-09T19:31:00.003+02:002014-03-22T20:04:11.784+02:00SÜTKERİYE TATLISIMerhaba.<br />
Ne kadar uzun zamandır yazmıyorum. Ama o kadar haklı gerekçelerim var ki!<br />
Bloger olmak yemek yemeyi seviyor olmak demek. Bloguma başladığımda ailem kalabalıktı. Pişirdiğim herşey anında bitiyordu. Karbonhidrat yaşamımızda fazlaca yer alıyordu.<br />
Yaklaşık bir buçuk yıldır, beslenme biçimimi tümüyle değiştirdim. Canan Karatay' ın beslenme öğretisini benimsedim. Deneme yanılma yöntemiyle, kendim için doğruyu buldum. Şimdi yaşamımın sonuna dek böyle devam edeceğimi biliyorum. Şeker, tuz, un yok gibi mutfağımda. Bir yandan da işimin "mutfak" olduğunu unutmuyorum tabi ki! Denemelerimden vazgeçmiyorum.<br />
İşte aşağıda vereceğim tarif de bunlardan birisi. Bursa' nın meşhur tatlısı. "Sütkeriye" adını çok kullanan yok. "sütlü un helvası" olarak bilinen bir tatlı. Araştırmacı Ömür Akkor' un "Bursa Mutfağı" adlı kitabından gerçek tarifine ulaştım. Ve denemeye karar verdim. Kazandibi lezzeti ağırlıkta, mis gibi tereyağı kokulu bir sütlü tatlı daha reçetelerime dahil oldu. Sizlerle paylaşmak istedim. Afiyet olsun.<br />
Ölçü olarak 225 ml lik bardak kullandım.<br />
2 ölçü un<br />
4 ölçü süt<br />
1 ölçü şeker <br />
Helvalık fıstık <br />
250 gr tereyağı<br />
Bir çay kaşığı vanilya özütü<br />
Tarçın<br />
Rengi koyulaşmasın diye, çok kısık ateşte, tereyağı , fıstık ve unu birlikte kavuralım.Yaklaşık 45 dakika sonra sıcak sütü ve şekeri ekleyelim. Muhallebi kıvamına gelince büyük kare borcam veya tepsiye dökelim. Önceden 190 derecede ısıtılmış fırında, üstü kızarıncaya kadar pişirelim.<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj0IxkqyOohQv8dT5H1DO0BdCf-1G1QISEjmS2wms2I7vhPT0rGsyz3MB0sNKSan91hGjZ2DdK3ZP6s7XBlaL1K4UBjtVZ_KgalHT8leI7ungiqu6rtNnvFJ0PM3YDAP5SPsC1Nf-186ziL/s1600/603198.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj0IxkqyOohQv8dT5H1DO0BdCf-1G1QISEjmS2wms2I7vhPT0rGsyz3MB0sNKSan91hGjZ2DdK3ZP6s7XBlaL1K4UBjtVZ_KgalHT8leI7ungiqu6rtNnvFJ0PM3YDAP5SPsC1Nf-186ziL/s1600/603198.JPG" height="300" width="400" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgVy6VJU_v2cBVlbSqvv6W3dBoQrRdbo-jZY1Kd3X_-5sv4MhqfqiDuqY8rHSoNWjXMg6CqisdwyDitHXf9u-jHlThEij8fPJaE7K9wilv3o6KAZlvlnlF0FQ-qJb_RB-HQZOmpfpo_F8ed/s1600/603199.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgVy6VJU_v2cBVlbSqvv6W3dBoQrRdbo-jZY1Kd3X_-5sv4MhqfqiDuqY8rHSoNWjXMg6CqisdwyDitHXf9u-jHlThEij8fPJaE7K9wilv3o6KAZlvlnlF0FQ-qJb_RB-HQZOmpfpo_F8ed/s1600/603199.JPG" height="300" width="400" /></a></div>
<br />kaminettohttp://www.blogger.com/profile/12142475640489074659noreply@blogger.com4tag:blogger.com,1999:blog-6228007036029079285.post-59627776039198879362012-10-01T12:30:00.001+03:002012-10-01T12:50:48.911+03:00Pekmezli Nişasta Helvası<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgcviTigs3ZRYTe7BNicVy8N8t1JOvhq9RbSjDGuFzbrdYdCDBJAljTam52EukIex1pi4UbEu4Sm5czhcVieiDVir9-TzJ9j7Ag8YlyaU9YqYXX6NCG-x0n6orSr7HW32ieqiZ_LbPejSeB/s1600/405022.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="300" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgcviTigs3ZRYTe7BNicVy8N8t1JOvhq9RbSjDGuFzbrdYdCDBJAljTam52EukIex1pi4UbEu4Sm5czhcVieiDVir9-TzJ9j7Ag8YlyaU9YqYXX6NCG-x0n6orSr7HW32ieqiZ_LbPejSeB/s400/405022.JPG" width="400" /></a></div>
Geçenlerde pişirdiğim<a href="http://www.blogger.com/Ni%C5%9Fasta%20Helvas%C4%B1%2018:58%20kaminetto"> pesude olarak </a>da bilinen helvayı bugün pekmezli pişirdim. Bir damla bile şeker kullanmadım. Sözüm ona spor yapıyorum. Diyet uygulamaya çalışıyorum. Hepsi uydurma sanki. Ama aşkım tatlıyı çok seviyor. Evde yapmazsam, bu kez "biskrem" satın alıyor. Şaka değil aşkım "biskrem" bağımlısı. Durum böyleyken bende beslenme piramidine uymamış oluyorum. Yani aşağı tükürsem sakalım, yukarı tükürsem bıyığım. Sonunda bu işe çözüm buldum. Canım aşkım yaptığım tüm hamur işleri ve tatlıları arabada gezdiriyor. Ben de yememiş oluyorum. <br />
Bu helva hem çok kolay hem de geçmişim gibi. Anneannem çok yaparmış. Sadesini de pekmezlisini de. Bazen teyzelerim bunları nasıl hatırladığımı çok merak ediyorlar. Anneannemin sübye yaptığını bile hatırlamıyorlar. Canım benim, geceden ıslattığı pirinci şişe ile ezerdi. Anneannem çok becerikli bir hatundu. Neyse... İşte böyle! şekersiz tatlı yapmak isteyenlere iyi bir tarif. Bu tarif de bardak ölçüleri kullandım. grama çevirmeye zamanım olmadı. <br />
MALZEMELER<br />
1 su bardağı buğday nişastası<br />
1,5 su bardağı süt<br />
1 su bardağı üzüm pekmezi<br />
1kaşık vanilya şekeri<br />
150 gram tereyağı<br />
YAPILIŞI<br />
1- Tereyağını karnıyarık tenceresi gibi bir tencerede eritelim.<br />
2- Buğday nişastası, soğuk süt, pekmaz, vanilyayı bir kapta iyice karıştıralım.<br />
3- Isınmış tereyağı bulunan tencereye dökerek orta ateşte tahta kaşıkla sürekli karıştıralım. Kaynamaya yakın ateşi kısalım.<br />
4- Yaklaşık 20 dakika en küçük ocakta kısık ateşte demlendirelim.<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<img border="0" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhINvqNqRQSW-wcicRfTMYfIbximGdZpPIcu3WQcde-Wuy53-XB2oHOZDmq-PGEdrATuCeIJtIltZ2G5qk3JOxhnlQniNMr_U7apQvaQ5MYilltpehovrQ-k45bAzzT71dfxygsablsBLFx/s400/405020.JPG" width="300" /></div>
kaminettohttp://www.blogger.com/profile/12142475640489074659noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-6228007036029079285.post-22974374693587494012012-09-29T16:32:00.002+03:002012-09-29T16:34:24.480+03:00Revani<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEio9Dyvw8X2R2GxmMdceZWUqelBO-HZxE_6CrkA8BS1Q-iaq6jlcvDouCEsvqz81J2o2YK9gbeQewp1T_Ge_a606L_6KSDvDINaJeR3jYYNwJdhIYfaZdYyBeT3qYRQeBj8KLzeSvJMfqSQ/s1600/405008.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="300" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEio9Dyvw8X2R2GxmMdceZWUqelBO-HZxE_6CrkA8BS1Q-iaq6jlcvDouCEsvqz81J2o2YK9gbeQewp1T_Ge_a606L_6KSDvDINaJeR3jYYNwJdhIYfaZdYyBeT3qYRQeBj8KLzeSvJMfqSQ/s400/405008.JPG" width="400" /></a></div>
Bu revani tarifini Tuğrul Şavkay' ın kitabından almıştım. Vermiş olduğu reçeteleri uygularken onu rahmetle anıyorum. Tuğrul Bey' in reçetelerinden sırada bekleyen o kadar çok tatlı var ki! Kimi zaman hangisine öncelik vereceğimi şaşırıyorum. Revani tatlısı özene bezene verilmiş bir reçete. Önceden denendiği apaçık, yanıltmayan ölçüleri var. Ben yumurta miktarını ve artmasını istemediğim şerbet ölçüsünü azaltarak uyguladım. Tatlıcı revanisi kadar güzel olduğunu söyleyebilirim.<br />
<u><b>MALZEMELER:</b></u><br />
200 gram un<br />
100 gram şeker<br />
60 gram irmik <br />
6 adet yumurta<br />
150 gram tereyağı (eritilip soğutulmuş)<br />
10 gram kabartma tozu<br />
5 gram vanilya şekeri<br />
<b>Şurubu:</b><br />
600 gram şeker<br />
600 gram su<br />
1 çay kaşığı limon suyu<br />
<u><b>YAPILIŞI:</b></u><br />
1- Şerbet soğuk tatlı sıcak olacağından, önce şerbeti pişirmemiz gerekiyor. Şeker ve suyu çelik bir tencereye koyup çırpacakla karıştıralım. Tencereyi ateşe alıp karıştırmaya devam edelim. Kaynayınca köpüğünü alalım ve ateşi kısalım. Şerbeti on beş dakika daha kaynatalım. Sonra limon suyunu ekleyelim. Bir kez daha karıştırıp ateşten alalım.<br />
2- Şerbet soğuduktan sonra kekini hazırlamaya başlayabiliriz. Yumurtaları cam bir kapta beş dakika çırpalım. Uzun süre çırpılan yumurta tatlıda yumurta kokusu bırakmıyor. Şekeri ekleyerek beş dakika daha çırpalım. <br />
3- Ilık tereyağı, un, irmik ve kabartma tozunu yumurtalı karışıma ekleyelim. En son vanilyayı ekleyip hamuru borcama dökelim.<br />
4- 175 derecede önceden ısıtılmış fırında 35-40 dakika pişirelim. Revaniyi fırından çıkarınca bıçakla dilimleyip soğuk şerbeti dökelim. Tatlımızın soğumasını bekleyerek servis yapalım.<br />
5- Bu revaniyi ikinci kez pişirdiğimde sadece bir çorba kaşığı toz şeker ekleyerek yaptım. İnanın çok güzel oldu. Hem şeker oranı epeyce azaldı, hem de daha hafif bir revani oldu. Her ikisini de deneyebilirsiniz. <br />
Teşekkürler Tuğrul Şavkay. Nur içinde yat.kaminettohttp://www.blogger.com/profile/12142475640489074659noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-6228007036029079285.post-90092095651454792392012-09-27T13:07:00.000+03:002013-05-13T23:35:08.661+03:00Portakal Reçeli<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjCDhmzBsXni8ctHM1S6Y9cnvW1CYVWfuu9XJH7Cp6DtiRdLqvJLX3qzrOG435IMXkq_1z0aWqyW1yzahXitZcaAL9fSjqbYHWCYSSsZtoBbtYoBCVG3_t_0-cCaVbg6T5oOHBnCvkTJzBG/s1600/405007.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="480" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjCDhmzBsXni8ctHM1S6Y9cnvW1CYVWfuu9XJH7Cp6DtiRdLqvJLX3qzrOG435IMXkq_1z0aWqyW1yzahXitZcaAL9fSjqbYHWCYSSsZtoBbtYoBCVG3_t_0-cCaVbg6T5oOHBnCvkTJzBG/s640/405007.JPG" width="640" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
Aslında bu reçel annemden gelen klasik bir tat. Annem portakal kabuklarını biriktiriyor. Reçel olacak miktarda olunca, düzgün bir biçimde boylamasına kesiyor. Sonra kabukları tek tek kıvırıyor. Yorgan iğnesi kullanarak, kıvırdığı her kabuğu ipe diziyor. Bu ipe dizilmiş portakal kabukları iki üç dizi olunca haşlanıp reçel oluyor.<br />
Çok güzel bir kış reçeli... Portakal kabuklarını biriktirmek zor geliyor ama, o buruk tat da çok hoşuma gidiyor.<br />
Ben bu reçelde portakalın içini de kullandım. Kabukları çok güzel değildi. Bu nedenle meyvenin kendisi daha çok, kabukları az oldu. Aslında reçelin şerbetini ocağa koyduktan sonra portakalların çekirdekli olduğunu gördüm, iş işten geçmişti tabi ki. Çekirdekli ama çok lezzetli reçelim oldu.<br />
Şerbeti pişirmeden önce dört adet portakal kabuklarını jülyen doğradım. Beş kez su değiştirerek haşladım. Acısı ve asidi yok oldu. En son soğuk sudan geçirip süzgüde beklettim.<br />
Portakal dilimleri 850 gram ağırlıkta oldukları için 850 gram şeker kullandım.<br />
Ben şurubu daha kıvamlı reçel seviyorum. Bu nedenle bir çay bardağı su ekledim. Yaklaşık yarım saat kaynattım. Sonra portakal dilimlerini ve haşladığım kabukları ekledim. Yine yarım saat köpüklerini almadan kaynattım. Şurubun kıvamını anlamak için bir damlasını tırnağıma damlattım. Akmayınca yarım limon suyunu ekledim. Dört dakika daha kaynatarak ateşten aldım.<br />
Sıcak suya batırdığım silikon fırça ile tencerenin yanındaki kalıntıları temizledim. Bu işlemi üç dört kez yineledim. En sonunda kağıt havluyu iki kat halinde reçelin üzerine bastırdım. Bütün köpükleri bir kerede temizlemiş oldum. <br />
Önceleri reçel yaparken kaşıkla sürekli köpük temizliyordum. Ama şimdi kağıt havlu kullanıyorum. Bir kerede köpükler bitiyor. Böylece şerbetin miktarı da azalmamış oluyor.<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj6lVdVh1D91PWhrvd_NdzNSpLbO5WoeATx0rZS3HOhczWHxenDWtGmCmsg4Az8SMEhikK6Qb7Dbt-oWoRsdgeNYyh6qOcfOFTaNTjcftc9OWj2B50ydJomtzojwLZldxwmfVElNxXrN_5T/s1600/405006.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="480" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj6lVdVh1D91PWhrvd_NdzNSpLbO5WoeATx0rZS3HOhczWHxenDWtGmCmsg4Az8SMEhikK6Qb7Dbt-oWoRsdgeNYyh6qOcfOFTaNTjcftc9OWj2B50ydJomtzojwLZldxwmfVElNxXrN_5T/s640/405006.JPG" width="640" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiE3zeSiW7RZRQV_V4m3NXWzYWdA0BKMuVsclByNKzrYD0IPhFFRFfqmuxHZLi1WthwYNWW7sL1AS1sWi8tjfFdqDAf8Ye8VAm1yHK3n4cM7YnTT1EboDOB-ndiQD58ssNETLRUdo5JwfT6/s1600/405003.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="480" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiE3zeSiW7RZRQV_V4m3NXWzYWdA0BKMuVsclByNKzrYD0IPhFFRFfqmuxHZLi1WthwYNWW7sL1AS1sWi8tjfFdqDAf8Ye8VAm1yHK3n4cM7YnTT1EboDOB-ndiQD58ssNETLRUdo5JwfT6/s640/405003.JPG" width="640" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
Reçelin yarısını sıcak olarak kavanoza boşalttım. Kapağını iyice sıkarak kavanozu ters çevirdim. Mutfak dolabımın içine kaldırdım. Bu işlemi yapmadan önce kavanozu bulaşık makinesinde yıkamıştım. Bir gün kurumasını bekledim ve içini silmedim. Ben çok beğendim bu reçeli. Siz de uygulayabilirsiniz. Sevgiler.kaminettohttp://www.blogger.com/profile/12142475640489074659noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-6228007036029079285.post-8896337207569796912012-07-26T18:58:00.000+03:002012-07-26T21:33:36.303+03:00Nişasta Helvası<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhUEeyK6tWERujP2-TL5F5PKjrkZ4iUt2sDif8mzGtV8pCn_faRhQfQ42KVqB5nu8es_emaYl7WVcZVcpNGWcSJGHUccl_qRxnV8Mk2VpZ9TCI57hZvbn3NG1Tdush7MJ3ZjCM8lf9U3AnE/s1600/404915.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="300" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhUEeyK6tWERujP2-TL5F5PKjrkZ4iUt2sDif8mzGtV8pCn_faRhQfQ42KVqB5nu8es_emaYl7WVcZVcpNGWcSJGHUccl_qRxnV8Mk2VpZ9TCI57hZvbn3NG1Tdush7MJ3ZjCM8lf9U3AnE/s400/404915.JPG" width="400" /></a></div>
İki yıl Ankara yazı yaşadıktan sonra... İzmir öyle sıcak ve bunaltıcı ki!"Hiç çekilmiyor"dediğimde hemşolarım kızıyor bana. Ama canımdan can çekiliyor sanki. Bu sıcağı yaşamak anlamsız geliyor. Parmağımı kıpardattığımda ter boşalıyor. Mutfaktaki durumları hiç anlatmayayım... Buna karşın mutfak bir tutku. Denemek, öğrenmek, yanılmak vazgeçilmez şeyler.<br />
Bu gün çocukluğumda anneannemin yaptığı, annemin bile zar zor hatırladığı bir tatlı denedim. Üstelik çok başarılı oldu. Annemin deyişine göre rengi kahverengiye yakın oluyormuş. Şeker yerine pekmez kullanılmış olabilir diye düşünüyorum. Bir kez de pekmezle deneyeceğim.<br />
"PESUDE" tatlısı diye de geçiyormuş. Ama hangi yöreye ait olduğunu bulamadım. Bu isim sadece kulaktan duyma. İnternetten çok araştırdım. Gerçeğe yakın bir açıklama bulamadım. Anneannem Bulgaristan göçmeni olduğu için göçmen tatlısı olabilir diye düşünüyorum.<br />
Ben gramsız reçete vermiyordum. Ama mutfak aletlerim burada değil. Misafir umduğunu değil, bulduğunu yermiş. Ben de anneciğimin mutfağında işime yarar ne varsa kullanıyorum. Affınıza sığınarak bardakla reçete veriyorum. Belki denemek istersiniz. Afiyet olsun.<br />
MALZEMELER<br />
1 su bardağı buğday nişastası<br />
2 su bardağı süt<br />
1,5 su bardağı toz şeker<br />
1kaşık vanilya şekeri<br />
2 çorba kaşığı gül suyu<br />
150 gram tereyağı<br />
YAPILIŞI<br />
1- Tereyağını karnıyarık tenceresi gibi bir tencerede eritelim.<br />
2- Buğday nişastası, soğuk süt, tozşeker, vanilya ve gülsuyunu bir kapta iyice karıştıralım.<br />
3- Isınmış tereyağı bulunan tencereye dökerek orta ateşte tahta kaşıkla <span id="goog_2026533032"></span><span id="goog_2026533033"></span>sürekli karıştıralım. Kaynamaya yakın ateşi kısalım.<br />
Yaklaşık 20 dakika sürekli karıştıralım.<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgPeRkxVycgi6CihfFxUB1CKzXFAcfro0FXoP3hfpZGrfK5SuV_1GdRES_lXEAhERS0CQTTfrlzdP-amAxPGaiut10_YIY111XtMnl7J2i08oziaiwzfe9-njGiTWwDQobNiouXJMICLlvN/s1600/404922.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="300" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgPeRkxVycgi6CihfFxUB1CKzXFAcfro0FXoP3hfpZGrfK5SuV_1GdRES_lXEAhERS0CQTTfrlzdP-amAxPGaiut10_YIY111XtMnl7J2i08oziaiwzfe9-njGiTWwDQobNiouXJMICLlvN/s400/404922.JPG" width="400" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiCzbQtUx8KApBDcCpIAl7rFnAJcv_RCR1wRKpDVDCIY9uZixyuV_t0N5SsCP_2fWrFAT9oNKsDWOuocVh7tTTOOO7dpg3ePFiT0upHPai7iUSEN1y8f32k9xQRX7TMZ2NPIuqSMWpZOcq7/s1600/404914.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiCzbQtUx8KApBDcCpIAl7rFnAJcv_RCR1wRKpDVDCIY9uZixyuV_t0N5SsCP_2fWrFAT9oNKsDWOuocVh7tTTOOO7dpg3ePFiT0upHPai7iUSEN1y8f32k9xQRX7TMZ2NPIuqSMWpZOcq7/s400/404914.JPG" width="300" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<br />kaminettohttp://www.blogger.com/profile/12142475640489074659noreply@blogger.com3tag:blogger.com,1999:blog-6228007036029079285.post-28216282791114168612012-07-25T16:24:00.004+03:002012-07-26T21:30:56.915+03:00Kayısı Reçeli<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgfKCAZGHCmaKc2KnbDSsD3AjEKyhnwlzTqAmYBYHZ35V7AV5yBBbhGd57xdaYSBkBS3yD33Awsy8ELuWVEk-ymUAOsoEQlHW9cWuAAyaJ36uTAH5Yg_fC7l-3SXqpwULKmwsE6grzpv8iS/s1600/404911.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="300" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgfKCAZGHCmaKc2KnbDSsD3AjEKyhnwlzTqAmYBYHZ35V7AV5yBBbhGd57xdaYSBkBS3yD33Awsy8ELuWVEk-ymUAOsoEQlHW9cWuAAyaJ36uTAH5Yg_fC7l-3SXqpwULKmwsE6grzpv8iS/s400/404911.JPG" width="400" /></a></div>
Bloguma yazmayalı çok uzun zaman oldu. Ama annemin kayısı reçeli yazılmazsa olmaz. Güneşte reçel yapmak, galiba İzmir' lilere has bir şey. Annem yıllardır yaz mevsiminde bir taşım kaynattığı reçellerini üç (bazan dört gün) gün güneşte tutuyor. Üzerlerini tülbentle örtüyor. Sonuç cam gibi reçeller.<br />
Aslında pekmez de bazan kazanların içinde ve güneşte bekletilerek yapılıyor. "Teknik " buharlaşma yoluyla koyulaştırmak.<br />
İki kilo Malatya kayısısı ve 1600 gram toz şeker. Tartınız yoksa, her bir kiloluk şeker pakedinden bir su bardağı şeker çıkararak ölçüye ulaşırsınız. İki çay kaşığı limon tuzu yeterli. Malzeme bu kadarcık.<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjXBdjED7jX_8ZahuITAizHjtNLAVAxl7Xig1RdqtfLnDahTMzBp527re5yS8ZtPQU6BHA8XQ7C4odcR0SwyXnQXdvPERSBfR-_Rg_gCvGM0Ldbure2kwqPj9BFaXAl_zxY7ksk6T65hgak/s1600/404912.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjXBdjED7jX_8ZahuITAizHjtNLAVAxl7Xig1RdqtfLnDahTMzBp527re5yS8ZtPQU6BHA8XQ7C4odcR0SwyXnQXdvPERSBfR-_Rg_gCvGM0Ldbure2kwqPj9BFaXAl_zxY7ksk6T65hgak/s400/404912.JPG" width="300" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh67phupQMQdUqAPPsnbSz2Vx0c-BuyaGdT0XecIQ4qajeHlPWWI9jEDO2hjYUgOFC5EwBPXNUhicz0W_7C9ePzfHSxe5O7G8RS4gm8_UHsXi7yJ6Sld0GIfXhd81whRwkdxvjtktlhyphenhyphenBys/s1600/404905.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="300" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh67phupQMQdUqAPPsnbSz2Vx0c-BuyaGdT0XecIQ4qajeHlPWWI9jEDO2hjYUgOFC5EwBPXNUhicz0W_7C9ePzfHSxe5O7G8RS4gm8_UHsXi7yJ6Sld0GIfXhd81whRwkdxvjtktlhyphenhyphenBys/s400/404905.JPG" width="400" /></a></div>
Kayısıları yıkayıp çekirdeklerini çıkaralım. "çekirdeklerini kırıp, içindeki bademi de kullandık" Bir adet kayısıdan dört dilim yapalım. Bir tencereye bir sıra kayısı, bir sıra toz şeker döşeyelim. Ve bir gece buz dolabında bekletelim. Sabah ateşe koyalım. Şeker sulandığı için su eklememize gerek kalmıyor. Kaynadıktan sonra ateşi kısalım. On dakika sonra limon tuzunu ekleyelim. Limon tuzunu ekledikten dört dakika sonra ateşten alalım. Suyla ıslatılmış bir kevgirle köpüğünü alalım.<br />
"Ben reçel pişerken hiç kaşık kullanmıyorum. Tencereyi sallayarak karışmasını sağlıyorum".<br />
Reçeli ateşten aldıktan sonra tepsiye alalım. Üzerine tülbent örtüp, tülbenti de tepsinin kenarlarına mandalla tutturalım (bu da annemin tembihi... Mandal olmazsa tülbent reçele yapışır ya!). Tepsiyi güneşe çıkaralım. Balkon yarım gün güneş aldığı için üç gün yeterli geldi. Reçelin şerbeti koyulaşınca kavanozlara dolduralım. Bize afiyet olsun. Umarım sizler de denersiniz.<br />
<br />
<br />kaminettohttp://www.blogger.com/profile/12142475640489074659noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-6228007036029079285.post-51765253895163578562011-04-13T09:32:00.001+03:002011-04-13T09:34:15.312+03:00Damla Sakızlı Turta<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhQxoDyfzNPhFqRUlhHtdfAAip16k69QVw69Gkfaec1L4RB4ymtucdIMkeH55VObhbbjesE4Mi9r5Ko0_7pmpb3NSa4XegiCSvVLTHpiM4PYlhFF8u7gFwvPQcTzx4bHofoOWENqyTBG5Px/s1600/586.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="640" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhQxoDyfzNPhFqRUlhHtdfAAip16k69QVw69Gkfaec1L4RB4ymtucdIMkeH55VObhbbjesE4Mi9r5Ko0_7pmpb3NSa4XegiCSvVLTHpiM4PYlhFF8u7gFwvPQcTzx4bHofoOWENqyTBG5Px/s640/586.JPG" width="480" /></a></div><br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"></div><br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"></div>Çok sevdiğim ve severek pişirdiğim limonlu, portakallı veya çikolata soslu turtayı bu kez damla sakızlı denemeye karar verdim. Ben damla sakızını ve damla sakızı kullanılan tüm tatlıları sevdiğim için çok beğendim. Ama oğluşum ve eşim "sakızlı muhallebi yiyoruz sanki" dediklerinde burun kıvırdım ama galiba gerçeği bu!!! Çok değişik ve iç açan limonlu veya portakallı turta birdenbire özelliğini yitirmiş oluverdi. Aslında önemsiz gözüken ayrıntılar ne kadar önemli! Bu nedenle "başarı detaylarda gizlidir" sözüne bayılıyorum.Yine de çok lezzetli olan ve damla sakızı tadını sevenlerin çok beğeneceği bu turtayı sizlerle paylaşmak istedim.<br />
<b>MALZEMELER:</b><br />
240 gram un (sinangil normal un)<br />
85 gram şeker<br />
85 gram margarin (oda sıcaklığında)<br />
1 adet yumurta<br />
3 gram damla sakızı (az şekerle birlikte havanda ezilmiş)<br />
7 gram kabartma tozu<br />
<b>KREMASI:</b><br />
270 gram süt<br />
85 gram şeker<br />
1 yumurta+1 yumurta sarısı<br />
35 gram un<br />
15 gram nişasta<br />
2 çorba kaşığı labne<br />
3 gram damla sakızı (az şekerle havanda ezilmiş)<br />
1 çay kaşığı vanilya şekeri <br />
<br />
<b>YAPILIŞI:</b><br />
1- Vanilya dışında tüm malzemeleri çırpacakla karıştıralım. Muhallebi kıvamına gelince ateşten alalım. En son kokusunun gitmemesi için vanilya şekerini katalım. Ilındıktan sonra labne peynirini ekleyelim. İyice karışmalarını sağlayalım.<br />
2- Hamur malzemelerinin tümünü bir kapta yoğuralım. Üzerini streçle kaplayıp bir saat dinlendirelim. Daha sonra hamuru ikiye bölelim. Birisini unlanmış tezgahta üzerini de unlayarak merdane ile açalım. 20 cm çapındaki az yağlanmış çemberli kalıba yerleştirelim. Kenarlarını ellerimizin yardımıyla bir cm yükseğe kaldıralım.<br />
3- Kremayı hamurun ortasına dökelim. Ortasını kümbet gibi yapalım. Kremayı kaşığın tersiyle düzleyelim. Kremanın kalıptan bir cm uzakta olmasına dikkat edelim.<br />
4- İkinci hamuru da ilk hamur gibi açalım. Kenarlarını kalıptan 1,5 cm daha geniş keselim. Yırtılmamasına özen göstererek kremalı karışımın üzerine kapatalım. Kenarlarını alttaki hamurla bileştirelim.<br />
5- 170 derecede önceden ısıtılmış fırında 30 dakika pişirelim. Ilındıktan sonra üzerine pudra şekeri serpelim.<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiIKYABuXRAGMsMQwdCtjf2uKRkf0e3DJADfDqRf1njDdaZUhwQ6cmRr_b1yqRSJd2bS8El-VfOf49OvBTplFF7Py7fw9pIyRfWXFsYmn5Qi9ZMU_sUMRvZk9MinqTNYOXhrvPOREOjQeYP/s1600/579.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="640" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiIKYABuXRAGMsMQwdCtjf2uKRkf0e3DJADfDqRf1njDdaZUhwQ6cmRr_b1yqRSJd2bS8El-VfOf49OvBTplFF7Py7fw9pIyRfWXFsYmn5Qi9ZMU_sUMRvZk9MinqTNYOXhrvPOREOjQeYP/s640/579.JPG" width="480" /></a></div><br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj4OEvVV-Q0a2i1O_4WzAc27-5vh6tp59an2cPiki6Qg0w_TkEuR06iWFjCykzdzOFMaDDYThJJkOHXfy3dlBKIbjKK306R9lLWKFidwm1ym7qvihdARfkMTQbOU_Rodx4Zrwv3ne2tFppP/s1600/580.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="640" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj4OEvVV-Q0a2i1O_4WzAc27-5vh6tp59an2cPiki6Qg0w_TkEuR06iWFjCykzdzOFMaDDYThJJkOHXfy3dlBKIbjKK306R9lLWKFidwm1ym7qvihdARfkMTQbOU_Rodx4Zrwv3ne2tFppP/s640/580.JPG" width="480" /></a></div>kaminettohttp://www.blogger.com/profile/12142475640489074659noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-6228007036029079285.post-71607863244343494112011-04-12T15:47:00.000+03:002011-04-12T15:51:28.365+03:00New York Pizza<div class="MsoNormal"><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"></div><br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEibYqa9EhrjJWffeUT8GQjlV_CHksVGhc4xlc4g6Uep0TnRMoQp7eugYmyW0ILsmJWDGtiMeQqQ9Al0aNFE4KX-z-pYHlwaInjDjo9JUllymLtRZ81zS3OkaeSInTbH8fio26QOZWmZu5Ig/s1600/616.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="300" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEibYqa9EhrjJWffeUT8GQjlV_CHksVGhc4xlc4g6Uep0TnRMoQp7eugYmyW0ILsmJWDGtiMeQqQ9Al0aNFE4KX-z-pYHlwaInjDjo9JUllymLtRZ81zS3OkaeSInTbH8fio26QOZWmZu5Ig/s400/616.JPG" width="400" /></a></div><br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhsTRJsJZCXUaaMksX1cSGS0jPnls2kWlE_76N01yBl8FoOevoxu-SShn0Iwi1u4YH297vcTXUpwn1BmlDqBwMoDd71C0V74hWfF1u-ecniDoF34barLZDYuEihHKz7uZN1_5McoBRdOLNa/s1600/622.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhsTRJsJZCXUaaMksX1cSGS0jPnls2kWlE_76N01yBl8FoOevoxu-SShn0Iwi1u4YH297vcTXUpwn1BmlDqBwMoDd71C0V74hWfF1u-ecniDoF34barLZDYuEihHKz7uZN1_5McoBRdOLNa/s400/622.JPG" width="300" /></a></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"></div><br />
Bu pizza yapımını da "Ekmek Sanatı" web sitesinden aldım. Kendime uyarladım, harika pizzalar elde ettim. İnanın ki dışarıdan söylediğimiz pizzalardan daha da lezzetli oldu. İşte yine katkı maddesi kullanmadan %100 doğal bir ürün daha.Mutlaka denemelisiniz.<br />
MALZEMELER:</div><div class="MsoNormal">380 gram un (sinangil normal un)</div><div class="MsoNormal">235 gram ılık süt</div><div class="MsoNormal">15 gram sızma zeytinyağı</div><div class="MsoNormal">5 gram şeker</div><div class="MsoNormal">7 gram tuz</div><div class="MsoNormal">7 gram kuru maya</div><div class="MsoNormal">YAPILIŞI:<br />
1-<span style="font: 7pt "Times New Roman";"> </span>Un, şeker, mayayı çırpacakla iyice karıştıralım. Süt ve zeytinyağını ekleyerek karıştıralım ve 5 dakika yoğuralım. Tuzu ekleyelim ve 5 dakika daha yoğuralım<br />
2-<span style="font: 7pt "Times New Roman";"> </span>Hamuru tek beze yaparak hafif yağlanmış kaba alalım. Üzerine naylon poşet veya streç film geçirerek sıcak bir yerde bir buçuk saat mayalandıralım.<br />
3- <span style="font: 7pt "Times New Roman";"> </span>Hamur iki katı kadar kabarınca unlu tezgaha alalım. 175 gramlık 4 eşit parçaya bölelim. Her parçayı beze yapalım ve bezelerin üzerini unlayıp bez veya kağıtla örtelim. <span style="font: 7pt "Times New Roman";"></span>20-25 dakika kadar ikinci mayalanmayı bekleyelim.<br />
4- Mayalanma süreci tamamlanınca unlanmış tezgahta bezeleri önce parmaklarımızla, sonra merdane ile daima tek yöne doğru açalım (eğer merdaneyi aşağı yukarı kullanırsak her tarafı eşit kalınlıkta olmuyor).Hamurun kenarlarını iki parmağımız arasında döndürerek yükseltelim.<span id="goog_1969427918"></span><span id="goog_1969427919"></span><br />
5- Bu arada bir çorba kaşığı domates salçası, bir tatlı kaşığı çiçekyağı ve bir çay bardağı kadar suyu karıştıralım. Tuz, kekik, fesleğen ekleyelim. 20-24 cm çapında açtığımız hamurların üzerine fırça ile sürelim. Üzerine isteğe göre mozerella veya kaşar peyniri, sucuk, sosis, mısır, salam, taze biber, mantar, domates ve tekrar peynir ekleyerek 220 derecede önceden ısıtılmış fırında 15 dakika pişirelim.<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEisQstkmT8IeRQLDuN7mgT_dx3ASRK-hYAi9l518cWwI2Grrnj0Zu9JL_4e6OI7OXoo38Prbr7Ysjs2j4M0GTsXFwefDP6uJtI-Yhq-MVmR9lg9KBsMEQVCQTu8-iLO026WKoDF-OdiDcy2/s1600/624.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="300" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEisQstkmT8IeRQLDuN7mgT_dx3ASRK-hYAi9l518cWwI2Grrnj0Zu9JL_4e6OI7OXoo38Prbr7Ysjs2j4M0GTsXFwefDP6uJtI-Yhq-MVmR9lg9KBsMEQVCQTu8-iLO026WKoDF-OdiDcy2/s400/624.JPG" width="400" /></a></div><br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgg1dcnCil28vpQ_IIKo-1oxo4dSv3Jc142Y6Y9tuWgx37RNQ5ERZGZfP1MbpNMZVAT5mqhjn_zZRPphOnNAbQH33KOKVO_NlTMQ5sM7hNjfWq1_RnfzrRMLviCCtaNaZwmA9k76C1BuWAZ/s1600/627.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgg1dcnCil28vpQ_IIKo-1oxo4dSv3Jc142Y6Y9tuWgx37RNQ5ERZGZfP1MbpNMZVAT5mqhjn_zZRPphOnNAbQH33KOKVO_NlTMQ5sM7hNjfWq1_RnfzrRMLviCCtaNaZwmA9k76C1BuWAZ/s400/627.JPG" width="300" /></a></div><br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjxTeEhahAF4rwlz7yZASPhyP_b9-FB0_9w4j2wQSLccNj0Krm3GeitShLfQT6zc16WK29Wxr41_IhFIR6eajj99rYx25DGgkHm_ytq_92GxYNz52YNfqPJyhbf6onKFFkequgRXq8oHsVO/s1600/623.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjxTeEhahAF4rwlz7yZASPhyP_b9-FB0_9w4j2wQSLccNj0Krm3GeitShLfQT6zc16WK29Wxr41_IhFIR6eajj99rYx25DGgkHm_ytq_92GxYNz52YNfqPJyhbf6onKFFkequgRXq8oHsVO/s400/623.JPG" width="300" /></a></div></div>kaminettohttp://www.blogger.com/profile/12142475640489074659noreply@blogger.com7tag:blogger.com,1999:blog-6228007036029079285.post-16205593595582492922011-03-01T23:15:00.000+02:002011-03-01T23:15:47.656+02:00Esmer Alman Ekmeği<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgPM2etopG3LUUy7AA9MsX3oge8guszeDiTTib9YT0xye4L7PvQFa_gL8dTb54tHTgA0EOGGL3LK8N543cTHDtrCgsJjCxZeiYy-B4jcT-GH9myHwmVkuT0qs-WTcDWoMgAX-q4JCzCZGuv/s1600/614.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgPM2etopG3LUUy7AA9MsX3oge8guszeDiTTib9YT0xye4L7PvQFa_gL8dTb54tHTgA0EOGGL3LK8N543cTHDtrCgsJjCxZeiYy-B4jcT-GH9myHwmVkuT0qs-WTcDWoMgAX-q4JCzCZGuv/s400/614.JPG" width="400" /></a></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"></div><br />
O kadar çok un çeşidi var! Kimi zaman ben bile şaşırıyorum. Alman ekmeğini çok severim. Hamuruna tuz eklenmeyen ender ekmeklerden. Yerli firmaların Alman ekmeği unu ürettiğini de yeni öğrendim. Gerçek esmer "Alman Ekmeği" lezzetinden bir farkı olmadı veya çok yaklaşık oldu. Fırın taşını kullanmaya başlamış oldum. Bu taşta pişen ekmeklerin lezzeti gerçekten çok farklı. Her gün değişik ekmek pişirmek ve yemek çok eğlenceli. Bu tarif yine "Ekmek Sanat"ı web sitesinden. <br />
<u><b>MALZEMELER:</b></u><br />
410 gram alman ekmeği unu (doğalsan un)<br />
230 gram ılık su<br />
5 gram şeker<br />
5 gram instant maya<br />
<u><b>YAPILIŞI:</b></u><br />
1- Un, maya ve şekeri yoğurma kabında çırpacakla iyice karıştıralım. Ilık suyu ekleyelim ve yoğurmaya başlayalım. 10 dakika yoğurduktan sonra mayalanacağı kabın içine yerleştirip üzerini naylonla örtelim. Sıcak bir yerde (kalorifer peteği üzerinde 70 dakika) mayalandıralım.<br />
2- Süre dolunca unlanmış tezgaha alıp hamuru ikiye bölelim. Yuvarlak şekil verelim. 10 dakika üzeri pamuklu bir bezle örtülü olarak dinlendirelim.<br />
3- Hamurları elle açarak zarf şeklinde katlayalım. Somun şekli verelim. İkinci mayalanma için sıcak bir yerde mayalanmasını sağlayalaım (kalorifer peteği üzerinde 40 dakikada mayalandı).<br />
5- Hamura jiletle verevine çizikler atalım. Fırın taşını alttan ikinci rafa konmuş tel ızgaranın üzerine yerleştirelim. Fırını 230 dercede ısıtalım. Ekmekleri fırına atmadan yan duvarlara 10-15 kez su püskürtelim.<br />
6- 230 derecede 10 dakika pişirelim. 5. dakika sonra tekrar su püskürtelim. Fırının ısısını 190 dereceye düşürelim. 35-40 dakika daha pişirelim. Fırından çıkarınca pamuklu beze sarıp tel ızgara üstünde soğutalım.<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjB7yPsnmy8J-gc4bVzQXCA-8CyENN_rzReDOu6JJmkKHlHX8jVi9LxEX4RcRjI-wM6T9_cw7PQw2QE24zTFdzjvPYG15E-0o3MSFtcjPrglX47MCiUPBFeBTdVgSLGwpAEuSEq1UH24y-l/s1600/605.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjB7yPsnmy8J-gc4bVzQXCA-8CyENN_rzReDOu6JJmkKHlHX8jVi9LxEX4RcRjI-wM6T9_cw7PQw2QE24zTFdzjvPYG15E-0o3MSFtcjPrglX47MCiUPBFeBTdVgSLGwpAEuSEq1UH24y-l/s320/605.JPG" width="240" /></a></div><br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgMVaDilvcYAuXOiuP3pQ4qEWn0eF7EXBJccgLo83fhs6v93D3rCht19lnIMkSjbvrS6rpwIichpcV9uC8aCAGqdwqFVEMdJ-DKjyf7V5n4A5QrVBzxgKNYgFhIZ8PRY7NswSP-z7aLp8xP/s1600/613.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgMVaDilvcYAuXOiuP3pQ4qEWn0eF7EXBJccgLo83fhs6v93D3rCht19lnIMkSjbvrS6rpwIichpcV9uC8aCAGqdwqFVEMdJ-DKjyf7V5n4A5QrVBzxgKNYgFhIZ8PRY7NswSP-z7aLp8xP/s400/613.JPG" width="300" /></a></div>kaminettohttp://www.blogger.com/profile/12142475640489074659noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-6228007036029079285.post-13613637633362989512011-03-01T23:07:00.000+02:002011-04-13T09:36:24.439+03:00Balkabaklı Peynir Keki<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjV5YXV8ENYR_j9IQxej4_s_iyZwxhj5Qw0p8sMYz5leLXi1C8oyARarb9o_SJrw7Fx7mKrz1YfSOpUEGwhTgFYeavYufyeyF3wfWuQ7jQh2tiRNJJBKSBRuS4GiT_4akl6ysrOdRyUYIaH/s1600/587.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjV5YXV8ENYR_j9IQxej4_s_iyZwxhj5Qw0p8sMYz5leLXi1C8oyARarb9o_SJrw7Fx7mKrz1YfSOpUEGwhTgFYeavYufyeyF3wfWuQ7jQh2tiRNJJBKSBRuS4GiT_4akl6ysrOdRyUYIaH/s400/587.JPG" width="300" /></a></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"></div><br />
Balkabağından ne lezzetler çıkıyor. Kabak tatlısını sevmeyen azdır diye düşünüyorum. Üstelik kabak tatlısının Antalya' da tahin ve cevizle servis yapıldığını da öğrenmiş oldum. Bu kış çorbasını da çok beğendik. Arman Kırım Hoca yıllar önce balkabaklı peynir keki (cheesecake) denemesini yapmıştı. Ben de bazı ilaveler bazı değiştirmelerle kendi balkabaklı peynir kekimi oluşturmak istedim. Krema oranını azaltarak krem peyniri labne peynir ile birlikte kullandım. Kabak tatlısına ceviz çok yakışıyor diye cevizi robotta un haline getirdim. Balkabağını çok az şekerle iyice haşlayarak püre yaptım (balkabağını haşlayınca yarım saat kadar süzgüde bekletelim, daha sonra blenderden geçirelim). Böylece çok değişik lezzette peynir keki denemiş olduk. Açıkçası içine eklediğim baharatların aroması benim çok hoşuma gitti. Meraklılarına işte balkabaklı değişik bir lezzet. Böğürtlen sosla servis yapmayı tercih ettim. Umarım beğenirsiniz.<br />
<b>MALZEMELER:</b><br />
<b>Bademli Hamuru: </b><br />
90 gram tereyağı<br />
115 gram un<br />
50 gram toz badem<br />
80 gram toz şeker<br />
<b>Yapılışı: </b><br />
Tüm malzemeleri yoğuralım. 20 -22 cm çapında çemberli kalıp veya kasnağa yerleştirelim. El ayası veya bardak dibiyle her tarafının eşit olmasına çalışalım. Kenarlarını 1cm yükseltelim. Orantısız kabarmaması için çatalla 6-7 yerinden çizelim. 180 derecede önceden ısıtılmış fırında 10-12 dakika pişirelim.<br />
<b>Orta malzemesi:</b><br />
450 gram krem peynir (Kiloyla satılan krem peynir kullandım)<br />
50 gram taze krema <br />
150 gram labne peyniri<br />
130 gram kahverengi şeker<br />
100 gram balkabağı püresi<br />
50 gram toz ceviz<br />
3 yumurta+1yumurta sarısı<br />
5 gram tarçın<br />
5 gram vanilya şekeri<br />
15 gram mısır nişastası<br />
20 gram un <br />
Muskat rende (yarım çay kaşığı)<br />
Zencefil (yarım çay kaşığı) <br />
<u><b>YAPILIŞI:</b></u><br />
1- Krem peynir ve şekeri mikserle 5 dakika çırpalım. Yumurtaları tek tek ekleyerek çırpmaya devam edelim. <br />
2- Labne ve kremayı ekleyerek çırpmaya devam edelim. Un ve nişastayı ekledikten sonra tahta kaşıkla iyice yedirdikten sonra balkabağı püresi, rende zencefil, vanilya şekeri, rende muskat ve toz cevizi ekleyelim. Bir tur daha karıştırdıktan sonra kalıptaki pişmiş olan bademli tabanın üstüne dökelim. Hava kabarcıklarının yok olması için kalıbı tezgaha bir kaç kez vuralım.<br />
3- 175 derecede önceden ısıtılmış fırında 15 dakika pişirdikten sonra fırının ısısını 100 dereceye düşürelim. Bu ısıda 80 dakika daha pişirelim. Fırını söndürdükten sonra fırının kapağını az açık bırakarak bir saat kadar kekin fırının içinde soğumasını bekleyelim.<br />
4- Fırından çıkardığımız kalıbın kenarlarını bıçakla kanırtalım. Bir gün sonra servis yapılmak üzere buz dolabına kaldıralım.<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhO30r3wcaDdFCYuKkOZ5W6ld9V6RCv_xxaTMTLWZsbw3pJafeLGQ3RJSXMhTe2VMjYJzsyDKrFaV1xJirUFLCmQoMwWdVEd4CGQOYOVSkLn5vwiXydQJ07IvAUDFnSyT3W2PIHxQ1g87MF/s1600/594.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhO30r3wcaDdFCYuKkOZ5W6ld9V6RCv_xxaTMTLWZsbw3pJafeLGQ3RJSXMhTe2VMjYJzsyDKrFaV1xJirUFLCmQoMwWdVEd4CGQOYOVSkLn5vwiXydQJ07IvAUDFnSyT3W2PIHxQ1g87MF/s320/594.JPG" width="240" /></a></div><br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhbhtU7sbnbR35qwZpL8EUiwQ659Bv75zxzo8I8hElyZrD_ZoO3MkEjoRPt5KNngy1vjJXvHw72MIdhJhX7bQYtWjN6hYQRrZ7qLpZ1oeDFy1Ye3MPR068GB5CpKl9khquyiRzDMOTTkRYO/s1600/596.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhbhtU7sbnbR35qwZpL8EUiwQ659Bv75zxzo8I8hElyZrD_ZoO3MkEjoRPt5KNngy1vjJXvHw72MIdhJhX7bQYtWjN6hYQRrZ7qLpZ1oeDFy1Ye3MPR068GB5CpKl9khquyiRzDMOTTkRYO/s320/596.JPG" width="240" /></a></div>kaminettohttp://www.blogger.com/profile/12142475640489074659noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-6228007036029079285.post-44999749449317180332011-02-25T14:48:00.000+02:002011-02-25T14:48:32.278+02:00Karışık Unlu Somunlar<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjgw9XO6XWK_64HMQQaRYoh0I7BZZd7NCN4Fzj3kSI6tBF1xsAOi81EmHKu9IA1XPssss8Aju0kPWv9kaamfWHpBg40dne6oqe6xGs5gpn5PdTZGe9tWdOGZm5KvJlgAWx3mdHd4ZV7oo-7/s1600/567.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="300" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjgw9XO6XWK_64HMQQaRYoh0I7BZZd7NCN4Fzj3kSI6tBF1xsAOi81EmHKu9IA1XPssss8Aju0kPWv9kaamfWHpBg40dne6oqe6xGs5gpn5PdTZGe9tWdOGZm5KvJlgAWx3mdHd4ZV7oo-7/s400/567.JPG" width="400" /></a></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjAXgqhGbk7Rbj2DA6e38RTDhB3jLpOJqXmd6xWAkzSJX3RbUwFkT8v8KcmRRnJtzb_A8mijdXmWAS9s6Gi77SIoCsWqTVHYLqQmSrLX_JizGrz5d9-TkJ4B3aWYEg5s0lZh-e3EUcdjx8U/s1600/564.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="300" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjAXgqhGbk7Rbj2DA6e38RTDhB3jLpOJqXmd6xWAkzSJX3RbUwFkT8v8KcmRRnJtzb_A8mijdXmWAS9s6Gi77SIoCsWqTVHYLqQmSrLX_JizGrz5d9-TkJ4B3aWYEg5s0lZh-e3EUcdjx8U/s400/564.JPG" width="400" /></a></div><br />
Çok ekmek pişirince az kalan unlardan karışım yapmak çok hoşuma gidiyor. Bu somunlar da öyle oluştular. Çok az Alman ekmeği unu kalmıştı. Tam buğday unu ile karuştırdım, üstelik süt tozu ekledim. Geceden yoğurdum, fırın taşında pişirdim. Sonuç başarılı oldu. Önemli olan temelini öğrenmek. Ne kadar çok pişirilirse un ve hamurla arkadaş gibi olunuyor. Kısacası ben ekmek pişirmeyi çokkkk seviyorum.<br />
<u><b>MALZEMELER:</b></u><br />
100 gram Alman ekmeği unu (doğalsan)<br />
275 gram tam buğday unu (katmer un)<br />
223 gram ılık su <br />
50 gram süt tozu (pınar süt tozu)<br />
5 gram kuru maya<br />
5 gram şeker<br />
7 gram tuz<br />
<u><b>YAPILIŞI:</b></u><br />
1- Unlar, maya, şeker, süt tozunu çırpacakla iyice karıştırıp homojen hale getirelim. Suyu ekleyip karıştıralım ve 5 dakika yoğuralım. Sonra tuzu ekleyerek 10 dakika daha yoğurmaya devam edlim. Hafif yağlanmış kaba yerleştirelim. Üzerini naylonla örtüp buzdolabına kaldıralım. 12-18 saat sonra dolaptan çıkarıp oda sıcaklığında 2 saat kadar bekletelim. Nem olmaması için naylon torbayı ters yüz yapalım.<br />
2- İki saat sonra hamuru unlu tezgaha alalım. İki eşit parçaya bölerek üzeri örtülü bir şekilde 10 dakika dinlendirelim.<br />
3- Parmaklarla veya el ayasıyla hamurun gazını çıkardıktan sonra somun şekli verelim. Düz ve unlanmış bir zeminde (2. mayalanmayı fırın küreği olarak kullandığım laminantın üzerine un serpip gerçekleştiriyorum) üzeri pamuklu bez ile örtülü olarak 65 dakika mayalanmaya bırakalım (bu süre kalorifer peteğinin üzerinde gerçekleşti).<br />
4- Mayalanma süresine yakın fırın taşını en alt rafa konmuş tel ızgara üzerine yerleştirelim. Fırını 220 derecede ısıtalım. Hamurları jiletle verevine keselim. Fırının yan duvarlarına 10-15 kez su püskürtelim. Ekmeklerimizi fırın taşına zedelemeden aktaralım. 15 dakika 220 derecede pişirdikten sonra fırın ısısını 190 derecete düşürelim. 35 dakika daha pişirelim. Son 10 dakikada ekmeklerin yerlerini değiştirelim. Somun ekmeklerimizi fırından çıkardıktan sonra pamuklu beze sararak tel ızgara üzerinde soğutalım.<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEimeDXLxQcUOfwZzXYOJANiWc4xy3PdLTBVChcjPviMH97gPic24aQeeWsl8M0jU3r5GiyUbMcmDla3J3aXa2TXhWZnNJyST7yXC6g-DrjwqQXcu2xEF4TLnd-2gyRV1NHVpMfqxlxBMkg9/s1600/571.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEimeDXLxQcUOfwZzXYOJANiWc4xy3PdLTBVChcjPviMH97gPic24aQeeWsl8M0jU3r5GiyUbMcmDla3J3aXa2TXhWZnNJyST7yXC6g-DrjwqQXcu2xEF4TLnd-2gyRV1NHVpMfqxlxBMkg9/s400/571.JPG" width="300" /></a></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgsFz6mtlbl1dMSyIFyPRtQs6mcX9SeK9mXj_1mnctjd_h5M5vciewPVi26GNDkv50JBpULx9px4PW-ZXI1VLF0X7fEBMOmFuILd5wI-tejWjTKoLxxHEW_tipegl_X-TF-TYHIpfdjQstK/s1600/576.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgsFz6mtlbl1dMSyIFyPRtQs6mcX9SeK9mXj_1mnctjd_h5M5vciewPVi26GNDkv50JBpULx9px4PW-ZXI1VLF0X7fEBMOmFuILd5wI-tejWjTKoLxxHEW_tipegl_X-TF-TYHIpfdjQstK/s400/576.JPG" width="300" /></a></div>kaminettohttp://www.blogger.com/profile/12142475640489074659noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-6228007036029079285.post-66230612342660737852011-02-23T17:14:00.001+02:002011-02-23T18:48:42.691+02:00Torbada İtalyan Ekmek<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgmtJeY7mXuQFXZOW5_l9-Mu52mhgFfJJEQnvOHHyl7RoMHdyI8-R-0him1a04qQ8gwhN0t9Eo42rOq0XPcDBzu7ikv0caRTiv3h7bgDuRJm1Elec_qoayCh4kl-QiCC6HqvI2lZbvwJkr4/s1600/591.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="300" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgmtJeY7mXuQFXZOW5_l9-Mu52mhgFfJJEQnvOHHyl7RoMHdyI8-R-0him1a04qQ8gwhN0t9Eo42rOq0XPcDBzu7ikv0caRTiv3h7bgDuRJm1Elec_qoayCh4kl-QiCC6HqvI2lZbvwJkr4/s400/591.JPG" width="400" /></a></div><br />
Pişirme yöntemi oldukça değişik bir ekmek. Son mayalanması pişirme torbasında oluyor. Fırın taşının üzerinde pişiyor. Sonunda fırın taşı gerçekten çok işime yaradı. Fırın taşı yeni olduğu için son iki denememde ekmeğin altı çok yumuşak olmuştu. Yumuşak olmasının diğer nedeni de fırının en altına sulu tas koymamdan kaynaklanıyordu. Şimdi doğrusunu öğrendiğim ve sadece spreyle su püskürttüğüm için ekmeklerim çok başarılı. Bu tarifi de "<a href="http://www.ekmeksanati.com/documents/home.html">Ekmek Sanatı</a>" Bernard Clayton'un New Complete Book of Breads adlı kitabından uyarlamış.<br />
Ben ilk kez fırın poşetinde ekmek pişirdiğim için hamuru az ölçüden yoğurdum (pişmiş hali 850 gramdı). Geceden ekşi maya hazırlamadan yoğurmama rağmen kabuğu çıtır çıtır, gözenekleri mükemmel bir ekmek oldu. Fırın farkı, malzeme çeşitliliği ölçülerde çok az değişikliğe yol açtı. Oldukça kolay bir ekmek yapımı. <br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhrMfRiIsOgqWBLc8V9GM9CRmkrUbBXkVt2nkkBzJGiGk6pkCuAk68vePU6X109uykpnXJzMy7azau9L90g5ht7NCW-xJShjK2Hu_1vJaP0wJfTY5kOohLjqg_UF1YRv6CaNRE8FbBSodgx/s1600/585.JPG" imageanchor="1" style="clear: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em;"><img border="0" height="240" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhrMfRiIsOgqWBLc8V9GM9CRmkrUbBXkVt2nkkBzJGiGk6pkCuAk68vePU6X109uykpnXJzMy7azau9L90g5ht7NCW-xJShjK2Hu_1vJaP0wJfTY5kOohLjqg_UF1YRv6CaNRE8FbBSodgx/s320/585.JPG" width="320" /></a></div><u><b>MALZEMELER:</b></u><br />
200 gram beyaz un (sinangil çok amaçlı un) <br />
190 gram tam buğday unu (katmer un)<br />
120 gram ılık süt<br />
210 gram ılık su<br />
15 gram çiçekyağı<br />
15 gram pekmez<br />
8 gram tuz<br />
7 gram kuru maya<br />
<u><b>YAPILIŞI:</b></u><br />
1- Unları ve mayayı çırpacakla iyice karıştıralım. Süt ve suyu ekleyelim. Sırasıyla pekmez ve yağı ekleyerek 5 dakika yoğuralım. En son tuzu ekleyerek 10 dakika daha yoğuralım (hamur biraz cıvık hamur oluyor). <br />
2- Hamuru hafif yağlanmış bir kaba alarak üzerini naylonla örtelim. 30 dakika (kalorifer peteği üzerinde) mayalandıralım. Tezgaha alıp ezmeden zarf gibi katlayalım ve tekrar 30 dakika mayalandıralım.<br />
3- Süre dolunca unlu tezgahta 10 dakika dinlendirelim. Ve hamur pişirme poşetine alalım. Poşetin ağzını biraz gevşek bağlayalım. Poşeti kabın içine koyup 35 dakika daha dinlendirelim.<br />
4- Fırın taşını en alt rafa konmuş ızgaranın üzerine yerleştirip 15 dakika önceden fırınımızı 230 derecede ısıtalım. Mayalanma süresi dolunca fırının yan duvarlarına 10-15 kez su püskürtelim. Torbayı kürekle zedelemeden fırın taşına aktaralım.<br />
5- 10 dakika 230 derecede pişirelim ve fırının ısısını 190 dereceye düşürüp 40 dakika daha pişirelim.<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjUAJNN-BTAl_NUPcCsqt7SBjzhFE64-bRpEdCpjv7Ses53cRYzOhdDwYEOvl-BY0ltS2Gv2Bf1Fa0SrAEcezqgGMRG_seICNcFbFLjpsT9d_lj6uo1YitxN8wiBLBuro3VS54KaXGvJahB/s1600/587.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="300" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjUAJNN-BTAl_NUPcCsqt7SBjzhFE64-bRpEdCpjv7Ses53cRYzOhdDwYEOvl-BY0ltS2Gv2Bf1Fa0SrAEcezqgGMRG_seICNcFbFLjpsT9d_lj6uo1YitxN8wiBLBuro3VS54KaXGvJahB/s400/587.JPG" width="400" /></a></div><br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEicCmhWFrAOt_y8QHFOFKk7MskC71R_1-kWQLYHxeFl-h7ijc7s4z6B0MWuRM24xcH_2ebPt6N-up6XKJvxbfXi-YR2xKb3ZIacKlljOd5huTJxKkWQ2hTh3khkkKYsZkEdwgijGuBNbKmC/s1600/602.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEicCmhWFrAOt_y8QHFOFKk7MskC71R_1-kWQLYHxeFl-h7ijc7s4z6B0MWuRM24xcH_2ebPt6N-up6XKJvxbfXi-YR2xKb3ZIacKlljOd5huTJxKkWQ2hTh3khkkKYsZkEdwgijGuBNbKmC/s400/602.JPG" width="300" /></a></div>kaminettohttp://www.blogger.com/profile/12142475640489074659noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-6228007036029079285.post-60869703171709344002011-02-21T14:27:00.001+02:002011-02-21T19:58:51.182+02:00Cevizli Çikolatalı Özel Ekmek<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgIjhy3Nl4GedCS3ffPm5VU4ml99a2Wpzy0PPSsxW3g2HhjNxqjaqxelm2Al3tUOQMmyKjHzf_R_HPFjpTyCZixN7pZ86_v53pmfn1upgEQUfklnhKoZIX7QCx0kODhSPVwB3twViADZhRm/s1600/575.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="300" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgIjhy3Nl4GedCS3ffPm5VU4ml99a2Wpzy0PPSsxW3g2HhjNxqjaqxelm2Al3tUOQMmyKjHzf_R_HPFjpTyCZixN7pZ86_v53pmfn1upgEQUfklnhKoZIX7QCx0kODhSPVwB3twViADZhRm/s400/575.JPG" width="400" /></a></div><br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhzJ9psW9hB0php5ZzZa_90uagIS-2i-vewUvaVVn-NWK3t_2IXjEO_dwDehIPBYntUXnqFtexMtpI9lMOYSsuHhUQT5u7tJSRqG3qH5V4rhrYaJbe19pm_nn-wu7hUacJAfCaMLJmt8LKN/s1600/582.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="300" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhzJ9psW9hB0php5ZzZa_90uagIS-2i-vewUvaVVn-NWK3t_2IXjEO_dwDehIPBYntUXnqFtexMtpI9lMOYSsuHhUQT5u7tJSRqG3qH5V4rhrYaJbe19pm_nn-wu7hUacJAfCaMLJmt8LKN/s400/582.JPG" width="400" /></a></div><br />
Şimdiye kadar pişirdiğim en şık ekmek bu...King Arthur Flour' un tarifi "<a href="http://www.ekmeksanati.com/documents/home.html">Ekmek Sanatı</a>" tarafından uyarlanmış. Buradan teşekkür ediyorum. Ben genellikle yemek kitabı araştırıp okuduğum için ekmek kitabı araştırmaya zaman ayırmamıştım. Bu web sitesi benim ekmek pişirme merakımı perçinledi. Ekmeğimizi nasılsa hergün kendim pişiriyorum. Ölçüleri sıfır hata olduğu için ben de her gün değişik ekmek pişirerek ekmek tecrübemi arttırıyorum. Bu ekmeğin orijinalinde sadece ceviz vardı. Ben parça kuvertür,tarçın ve kuş üzümü ekleyerek daha tatlmsı pişirmek istedim. Dikdörtgen borcam kalıpta pişirdim. Ekmeğin görünümünün sıradışı olması hamurun ceviz büyüklüğünde parçalara ayrılarak kalıba kat kat yerleştirilmesi. Sonuç muhteşem...<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgcn9PghfHzFRaPJ741o_kCfwNptnutuHY1oS91tT-OD7KCD0Ip1zU-7UbWjWvemJn6cOC_hssPIeNnj-CyODg3Ppk6eI5w_9z9iiOssgDSZ76vhjXTQKigKZToYxXFfs6ZJWHk995vInH4/s1600/564.JPG" imageanchor="1" style="clear: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em;"><img border="0" height="240" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgcn9PghfHzFRaPJ741o_kCfwNptnutuHY1oS91tT-OD7KCD0Ip1zU-7UbWjWvemJn6cOC_hssPIeNnj-CyODg3Ppk6eI5w_9z9iiOssgDSZ76vhjXTQKigKZToYxXFfs6ZJWHk995vInH4/s320/564.JPG" width="320" /></a></div><u><b>MALZEMELER:</b></u><br />
190 gram beyaz un (sinangil çok amaçlı un)<br />
190 gram tam buğday unu (katmer un)<br />
240 gram ılık su<br />
60 gram süt tozu (pınar süt tozu)<br />
30 gram tereyağı (oda sıcaklığında)<br />
15 gram şeker<br />
7 gram tuz<br />
5 gram kuru maya<br />
75 gram ceviz<br />
100 gram bitter kuvertür<br />
50 gram kuş üzümü<br />
İçine sürmek için eritilmiş tereyağı<br />
<u><b>YAPILIŞI:</b></u><br />
1- Unlar, şeker, süt tozu, mayayı slikon bir çırpacakla iyice karıştıralım. Sırasıyla ılık su ve 30 gram tereyağını ekleyerek yoğurmaya başlayalım. 5 dakika sonra tuzu da ilave ederek 10 dakika daha yoğuralım. Hamur kulak memesi kıvamında olmalı (bu nedenle değişik un kullanıldığında hamur yumuşaksa az un, sertse az su eklenebilir).<br />
2-Hamuru kaba alıp üzerini naylonla örtelim ve buz dolabında sabaha kadar dinlendirelim. Sabah dolaptan çıkarıp oda sıcaklığında 2 saat bekletelim (ekmeği gece dinlendirmek istemiyorsanız yoğurduktan sonra 60-90 dakika mayalandıralım).<br />
3- Süre dolunca hafif unlu tezgaha alıp el ayası veya parmakla hamurun gazını çıkaralım. Hamuru rulo yapıp cevizden küçük parçalara keselim. Hafif yağlanmış ekmek kalıbının en altına bir sıra çok sıkışık olmamak kaydıyla döşeyelim.<br />
4- Üzerine dörde bölünmüş ceviz, küçük parçalara bölünmüş kuvertür çikolata ve kuş üzümü yerleştirelim. Tarçın serpelim. Eritilmiş tereyağını fırça ile sürelim. Yine küçük parçalara bölünmüş hamurları yerleştirelim. Üzerlerine ceviz, çikolata, kuş üzümü ve tarçın serpelim. Tekrar fırçayla tereyağı sürelim.<br />
5- En üste yine küçük hamur parçalarını döşeyelim. En üste tereyağı sürmeyelim. Kalıbı naylonla örtüp 50 dakika mayalandıralım (bu süre kalorifer peteğinin üzerindedir). <br />
6- Fırınımızı 180 derecede ısıtalım. Fırının içine 10-15 kez su püskürtelim ve ekmeği fırının alttan ikinci rafında tel ızgaranın üzerinde 20 dakika pişirelim. Süre dolunca üstünü folyo kağıt ile örtüp 30 dakika daha pişirelim.<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi0MVEUMECKSLTYSRJ0T-84b3_UVoYj8XjAeOWxzjH0gJlbArrk8fPGEuFAIUpp30You-YP_fhjtn18lLLTmE8COlbE5txgI86aYniRiCpnRalsWlsi3phKyn-qMj8ETy-1WGpILy9j5r9W/s1600/578.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="300" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi0MVEUMECKSLTYSRJ0T-84b3_UVoYj8XjAeOWxzjH0gJlbArrk8fPGEuFAIUpp30You-YP_fhjtn18lLLTmE8COlbE5txgI86aYniRiCpnRalsWlsi3phKyn-qMj8ETy-1WGpILy9j5r9W/s400/578.JPG" width="400" /></a></div><br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhCySOq1DsKd4PazbF70n8W_ws-tIaZPq6ywns36cd0Z6ekhh8hvAEHwIFx1XrHyvwnr3S3HU_Ef1c0NdYKbpIG4tzBNTFuKEtPUIgeSH7a79y8088lukpOjmL03Q5UybBlTpAWxqnFWZ1Z/s1600/577.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhCySOq1DsKd4PazbF70n8W_ws-tIaZPq6ywns36cd0Z6ekhh8hvAEHwIFx1XrHyvwnr3S3HU_Ef1c0NdYKbpIG4tzBNTFuKEtPUIgeSH7a79y8088lukpOjmL03Q5UybBlTpAWxqnFWZ1Z/s400/577.JPG" width="300" /></a></div>kaminettohttp://www.blogger.com/profile/12142475640489074659noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-6228007036029079285.post-69304152290502614322011-02-20T20:28:00.000+02:002011-04-13T12:00:38.871+03:00Pişirme Poşetinde Soya Soslu ve Susamlı Somon<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgGpql2ao604RnDa0esUyQbQfMVfh3Z_rj3ACT7hJ2T27D5EuvSV5exIofVDjs7qTJ1i-YrveA51E61bZV5lO3aS5k3QbUrw5BBcAFe3ce5XRLGsdo9ljR77TnqQSx71oWyZpfo0e7YG33v/s1600/563.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgGpql2ao604RnDa0esUyQbQfMVfh3Z_rj3ACT7hJ2T27D5EuvSV5exIofVDjs7qTJ1i-YrveA51E61bZV5lO3aS5k3QbUrw5BBcAFe3ce5XRLGsdo9ljR77TnqQSx71oWyZpfo0e7YG33v/s320/563.JPG" width="320" /></a></div><br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhlKUyUVynHIF30LXJAzEqDGD1R-GDalTM7Ov2dF1gBUpv5g3cqfc8uWjQjus3REMOTfNirWSBaU-96xEIfUxjnMl6w8DVG6UxUdhf6uIbQXdVUu34DQkMHsvEoaoH8NKDorYI_1Jdl-o7c/s1600/559.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhlKUyUVynHIF30LXJAzEqDGD1R-GDalTM7Ov2dF1gBUpv5g3cqfc8uWjQjus3REMOTfNirWSBaU-96xEIfUxjnMl6w8DVG6UxUdhf6uIbQXdVUu34DQkMHsvEoaoH8NKDorYI_1Jdl-o7c/s400/559.JPG" width="300" /></a></div><br />
Ben balık yemiyorum diye dolayısıyla evde de pişmiyor (du). Bugün şeytanın bacağını kırarak oğluşuma ve eşime somon balığı pişirmeye karar verdim. En zararsız ve kokusuz olabilecek pişirme yöntemi "pişirme torbası"nda olur diye düşündüm. Gerçekten tabaklar, çatallar, maşa, su bardakları defalarca tarafımdan koklandı. Fakat balık kokusu yok...<br />
Rahmetli babam haftada beş gün eve balık getirirdi. Hem de temizlenmeden. Nasıl balık balık kokardı mutfağımız. Anacığım ara ara sessizce söylenirdi ama yine de birşey demeden ayıklamaya başlardı. Ben hiç yemezdim. Balık seven birisiyle asla evlenmem derdim. Gerçekten eşim de balık sevmiyor. Daha doğrusu bunca yıldır evimizde iki kez balık pişmiştir. Yani bugün benim için milat. Ama patateslerinden bile sosun ne kadar lezzetli olduğu anlaşılıyor. Susam müthiş bir lezzet katmış. Kısacası sosuyla birlikte çok güzel piştiğine karar verildi. Hem kolay hem de kokmadan somon balığı pişirmek istiyorsanız denemelisiniz. <br />
<u><b>MALZEMELER:</b></u><br />
2 dilim somon (toplam 510 gram)<br />
2 çorba kaşığı soya sosu<br />
3 çorba kaşığı çiçekyağı<br />
1 tatlı kaşığı kekik <br />
3 adet defne yaprağı<br />
3 çorba kaşığı susam<br />
Karabiber, acı pul biber<br />
4 adet patates (elma dilimi doğranmış)<br />
2 adet taze paprika biber<br />
Soya sosu tuzlu olduğundan tuz koymadan pişiriyoruz. <br />
<b>Hazırlanışı:</b><br />
1- Bir adet pişirme poşetine bir tatlı kaşığı un koyalım. Torbanın ağzını kapatıp unu her tarafa bulaştıralım. Fazla unu dökelim.<br />
2- Yayvan bir kapta susam dışında tüm malzemeleri karıştıralım. <br />
3- İki dilim balığı ve kabukları soyulup elma dilimi doğranmış patatesleri sosun içinde 10 dakika bekletelim.<br />
4- Pişirme poşetini yağlı kağıt serilmiş fırın tepsisinin üzerine koyalım. Balıkları, patatesleri ve boylamasına kesilmiş biberleri poşete düzgünce yerleştirelim. <br />
5- Ellerimizin kuru olmasına dikkat ederek susamı balık dilimleri ve patateslerin üzerine dökelim. Bağlama çubuğuyla poşeti bağlayalım. Toplu iğneyle 5-6 yerden delelim.<br />
6- Önceden 200 derecede ısıtılmış fırında bir saat pişirelim. Afiyet olsun.<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgMTuznKjLcQE3WEAgqk2hAjlJbucjq9xnxcJygsF0j68oC0x_qUuDlvnut5hHpqxdMiOpFgXy9hh9vqGrRnSlTUq2bfSf8tqMyiMbNf-DcPTTb-vDnBcY75fY9XJ422H_Q3bB51pGp0ZEO/s1600/556.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgMTuznKjLcQE3WEAgqk2hAjlJbucjq9xnxcJygsF0j68oC0x_qUuDlvnut5hHpqxdMiOpFgXy9hh9vqGrRnSlTUq2bfSf8tqMyiMbNf-DcPTTb-vDnBcY75fY9XJ422H_Q3bB51pGp0ZEO/s320/556.JPG" width="320" /></a></div><br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh3wCoUil5rMOz9TP8AHaaCiWg5pzgu6GidNwOlBFua9ybYQ3zHfiphMohgsQLWDxDNeU0UiteDYFQAr3E5NhilCPtLWqClTrgtaEo8G-6Ry5FqoxZYr3yjtkd_62UabzHnhNgKwEyJfdjZ/s1600/561.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh3wCoUil5rMOz9TP8AHaaCiWg5pzgu6GidNwOlBFua9ybYQ3zHfiphMohgsQLWDxDNeU0UiteDYFQAr3E5NhilCPtLWqClTrgtaEo8G-6Ry5FqoxZYr3yjtkd_62UabzHnhNgKwEyJfdjZ/s320/561.JPG" width="320" /></a></div>kaminettohttp://www.blogger.com/profile/12142475640489074659noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-6228007036029079285.post-54175205618102300362011-02-20T18:40:00.003+02:002011-02-21T19:59:57.215+02:00Broa ( Yoğrulmayan Portekiz Mısır Ekmeği)<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiFCCxc6voGX3vgz9Dnm-M0bZcZKm11bwivnXPzOO0k8_iSiZaZHBuGsqBLOi5gXpLKLiChI4saO6QbS_kdwGdP7w1rR5nUAjym7m-LZnEsMp-sqCYkD52N1xmyN6DmlB89eJEnBxvvjJxB/s1600/541.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="300" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiFCCxc6voGX3vgz9Dnm-M0bZcZKm11bwivnXPzOO0k8_iSiZaZHBuGsqBLOi5gXpLKLiChI4saO6QbS_kdwGdP7w1rR5nUAjym7m-LZnEsMp-sqCYkD52N1xmyN6DmlB89eJEnBxvvjJxB/s400/541.JPG" width="400" /></a></div><br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"></div><br />
"<a href="http://www.ekmeksanati.com/documents/home.html">Ekmek Sanatı</a>" isimli web sitesinden daha önce de bahsetmiştim. O kadar çok ekmek çeşidi denenip pişirilmiş ki! Ben de epey zamanımı ayırarak hem okuyorum, hem de her gün değişik bir ekmek deniyorum. Ölçüler muhteşem. Bazı ekmeklerde un değişikliğinden ötürü 5-10 gram arasında un eklediğim oluyor. Gerçi kullandıkları un ve maya markaları yazıyor ama benim elimde o unlardan olmayabiliyor. Pişirme süresine kadar her şey güvenilir. Evde ekmek pişirme hobisi olanlar için mükemmel tarifler var.<br />
Bugün de bugün çok güzel bir ekmek pişirdim. Tarif Eric Treuille ve Ursula Ferrigno' nun "Ultimate Bread" isimli kitabından uyarlanmış. İnternet böyle bir şey işte! Çok güzel bir mısır ve buğday unu karışımı. Katkı malzemesiz ekmek meraklıları hemen mutfağa...<br />
<u><b>MALZEMELER:</b></u><br />
290 gram beyaz un (sinangil çok amaçlı un)<br />
175 gram mısır unu (Göktürk mısır unu)<br />
340 gram su<br />
8 gram tuz<br />
15 gam rivyera zeytinyağı<br />
4 gram instant maya<br />
<u><b>YAPILIŞI:</b></u><br />
Bu mısır ekmeği orijinalinde kapaklı güveçte pişirilmiş.Güveçlerim küçük olduğu için slikon ekmek kalıbında üzerini folyo ile iyice örterek aslına uygun pişirdim. <br />
1- Yoğurma kabında su ve zeytinyağı dışında tüm malzemeleri çırpacakla iyice karıştıralım. Su ve zeytinyağını da ekleyerek spatula ile iyice karıştırarak, hamurun üzerini naylon poşetle kapatalım. Sabaha kadar buz dolabında bekletelim (bu tarifini yazdığım mısır ekmeği cumartesi gecesi 20.00 de hazırlandı, pazar sabahı 09.00 da buz dolabından çıkarıldı ve iki saat oda sıcaklığında bekletildi).<br />
2- Oda sıcaklığında bekletilen ekmek hamurunun poşeti nemlendiği için değiştirelim.<br />
3- Hamuru süre dolunca beyaz unla bolca unlanmış tezgaha alalım. Parmak uçlarıyla veya el ayasıyla zedelemeden dikdörtgen şekilde büyütelim. Hamurun gazını çıkartalım. Daha sonra zarf şeklinde katlayalım.<br />
4- Katlama yeri üste gelmek üzere mayalanacağı kaba tekrar koyalım. 75 dakika üzeri naylonla örtülü mayalandıralım (bu süreç kalorifer peteğinin üzerine konulan nihale üzerinde gerçekleşti, ortam ısısına göre 90 dakikaya kadar çıkabiliyor).<br />
5- Mayalanma süresi dolmadan fırını 220 derecede ısıtalım. Slikon ekmek kalıbını da fırında ısıtalım. Mayalanan hamuru zedelemeden ekmek kalıbına aktaralım. Hamurun yerleşmesi için kalıbı sallayalım. Hamura jiletle (en sonunda jilet bulabildim) seri bir şekilde çizik atalım. Kalıbın üzerini folyo ile 2 kat sıkıca kapatalım. Fırının içine 10-15 kez su püskürtelim.<br />
6- 230 derecede 20 dakika, 200 derecede 10 dakika pişirelim ve ekmeği fırından alıp folyoyu açalım. Yine 200 derecede 25-30 dakika pişirelim.<br />
7- Ekmeği fırından çıkarır çıkarmaz kalıbından alalım ve pamuklu beze sararak soğutalım.<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEisyShb8T1djPzGQFtUNtrm5T6_9HRzjIdtlDa_AuOMdZZaCmVqSkK2kcebeeQPs7wiCEIB_5k-u_DSCarpQw9DnSGM50jtr5mHc8a7s9qwVnQ7K8SP9iyB2S6DlaFDzi44k95YjIUmQKlB/s1600/538.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="300" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEisyShb8T1djPzGQFtUNtrm5T6_9HRzjIdtlDa_AuOMdZZaCmVqSkK2kcebeeQPs7wiCEIB_5k-u_DSCarpQw9DnSGM50jtr5mHc8a7s9qwVnQ7K8SP9iyB2S6DlaFDzi44k95YjIUmQKlB/s400/538.JPG" width="400" /></a></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhP-nYvOagL8IH08IiCaHNFolLf3bGPRZ_yYlGJbzgvkdXc6mvmAdVq-z6NjZ_U0wxgg9Z-84nHMouPTIYQs_kgd2lY3FCvRHfJ_s-lUbZvYEqgLRbbVaE-1wRno6loE3iWaOUIvSrlajw0/s1600/540.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="300" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhP-nYvOagL8IH08IiCaHNFolLf3bGPRZ_yYlGJbzgvkdXc6mvmAdVq-z6NjZ_U0wxgg9Z-84nHMouPTIYQs_kgd2lY3FCvRHfJ_s-lUbZvYEqgLRbbVaE-1wRno6loE3iWaOUIvSrlajw0/s400/540.JPG" width="400" /></a></div><br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjUuBwCjK0kJGevZ1by_tiLSpoe0qYzI-XIW1KQCvogS2UWEc5oeYlyOC8HyymkYDDEYZrX0jN0iVyupZwRegnbyeHbJ0V7Je-B75k9Sc3MbU9srnNRBQ_GJt4yQp102bCKhbYEjnzVShuD/s1600/553.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="300" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjUuBwCjK0kJGevZ1by_tiLSpoe0qYzI-XIW1KQCvogS2UWEc5oeYlyOC8HyymkYDDEYZrX0jN0iVyupZwRegnbyeHbJ0V7Je-B75k9Sc3MbU9srnNRBQ_GJt4yQp102bCKhbYEjnzVShuD/s400/553.JPG" width="400" /></a></div><br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"></div>kaminettohttp://www.blogger.com/profile/12142475640489074659noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-6228007036029079285.post-56824547574843469872011-02-19T19:22:00.002+02:002011-02-25T21:56:52.054+02:00Çikolatalı Kahveli Peynir Keki ( cheesecake)<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjGDIWO-NI8hCMrhKjDf3fDyWsz2B-FUp4CYistqIpYcrLI2bnIDSmi0rZUDIyAjMvWncHLLFT7pBysoeSgimGlyRIGeeLEZGwFx4X7VjL9zGrNm3mE2bwFPBWhksbP31XQMcjoiOZg-vg8/s1600/524.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="300" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjGDIWO-NI8hCMrhKjDf3fDyWsz2B-FUp4CYistqIpYcrLI2bnIDSmi0rZUDIyAjMvWncHLLFT7pBysoeSgimGlyRIGeeLEZGwFx4X7VjL9zGrNm3mE2bwFPBWhksbP31XQMcjoiOZg-vg8/s400/524.JPG" width="400" /></a></div><br />
Ben New York tarzı cheesecake pişirmeyi tercih ediyorum. Taban keki kırıntı bisküvi ve ortası jöleyle dondurulmuş ve pişmemiş olanını cheese cake olarak kabul etmiyorum. Açıkçası emeksiz ve kolaya kaçan hiç bir şeyi kabul etmiyorum. New York cheesecake' in taban keki bisküvi ile değil badem ununla yapılıyor. Mutlaka fırında pişiriliyor. Tabanının bademli hamuru, kek malzemesinin de dolgun olmasıyla tanınıyor. <br />
Son pişirdiğim limonlu peynir kekinin kek malzemesinde sadece krem peynir kullanmıştım. Çikolatalı ve nescafeli peynir kekine krem peynire ilave olarak labne peyniri de ekledim.<br />
Temel pişirme tekniğini öğrendikten sonra yaratıcılık kişiye göre değişiyor. Ben aynı tekniği kullanarak çeşitlilik yaratmayı çok seviyorum. Bu peynir kekine de eritilmiş bitter kuvertür, labne peyniri, nescafe ekledim. Biz çok beğendik.<br />
<b>Bademli Hamur:</b><br />
90 gram tereyağ<br />
80 gram toz şeker<br />
115 gram un<br />
50 gram toz badem<br />
Tüm malzemeleri yoğuralım. Hamuru 20 cm çapında <a href="http://kaminetto.blogspot.com/2010/11/cikolata-soslu-cheese-cake.html">kasnağa</a> veya çemberli kalıba yerleştirelim. Çatalla çizikler atalım. Kenarlarını bir cm yükseltelim. Önceden 180 derecede ısıtılmış fırında 13 dakika pişirelim.<br />
<u><b>MALZEMELER:</b></u><br />
440 gram krem peynir (kaanlar açık krem peynir)<br />
150 gram labne peynir<br />
80 gram taze krema<br />
105 gram toz şeker<br />
200 gram bitter kuvertür<br />
15 gram nescafe<br />
3 adet yumurta<br />
25 gram mısır nişastası<br />
<u><b>YAPILIŞI:</b></u><br />
1- Kremayı çelik sütlükte kaynatıp ateşten alalım. Çikolatayı ilave edelim ve eriyinceye kadar çırpacakla karıştıralım. Nescafeyi de ekleyerek karıştıralım ve ılınmasını bekleyelim. <br />
2- Başka bir kapta krem peynir, labne peyniri ve toz şekeri 5 dakika karışım pürüzsüz oluncaya kadar çırpalım.<br />
3- Yumurtaları tek tek ekleyerek çırpmaya devam edelim.<br />
4- Nişastayı da ekleyip pürüzsüz bir karışım yapalım.<br />
5- En son çikolatalı sosu ekleyip iyice karıştırdıktan sonra ılınmış bademli taban kekinin üzerine dökelim. Hava kabarcıkları kalmaması için kalıbı bir kaç kere tezgaha vuralım.<br />
6- 150 derecede öncede ısıtılmış fırında 40 dakika pişirelim. Fırının ısısını 130 dereceye indirelim 30 dakika daha pişirelim. Fırını söndürdükten sonra keki 2 saat fırının içinde kapağı açık olarak soğutalım. Buz dolabında üstü folyo veya streçli örtülü olarak bir gece beklettikten sonra servis yapalım.<br />
7- Arzu edilirse milka beyaz çikolatayı eritip sos olarak sunumda kullanabiliriz. <br />
8- İki çorba kaşığı kremayı kaynatalım ve ateşten alalım. Yarım paket beyaz çikolatayı devamlı karıştırarak eritelim. Ilınınca dilimlenmiş peynir kekinin üzerine dökerek servis yapalım.<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiGshvddp9y-IQwibx51qBAEKzXIs0yJ99RMcn4-YM9SQ-ahpIXqj_ssAH3cGif5KeXfqWPegKIpdhamXVEyvwNJdEO3cVUaHLC0retMlOMoXWD43W3K81igqhrUnkhbcA8quArlodxq0Ee/s1600/532.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiGshvddp9y-IQwibx51qBAEKzXIs0yJ99RMcn4-YM9SQ-ahpIXqj_ssAH3cGif5KeXfqWPegKIpdhamXVEyvwNJdEO3cVUaHLC0retMlOMoXWD43W3K81igqhrUnkhbcA8quArlodxq0Ee/s400/532.JPG" width="300" /></a></div><br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhd_XeGwB67s1ka04dda-x4g-L8t4ET98sCe6OND1jwbNUQzTMxCcHrhV-LugdzCC36YHAE485kWYiRW_MuzGTdi9Rv_65ZHtk_hCsJDLUBOa1gYMj3b0skxTsNKUaiOcEdxyNM0HSnlj3s/s1600/520.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="300" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhd_XeGwB67s1ka04dda-x4g-L8t4ET98sCe6OND1jwbNUQzTMxCcHrhV-LugdzCC36YHAE485kWYiRW_MuzGTdi9Rv_65ZHtk_hCsJDLUBOa1gYMj3b0skxTsNKUaiOcEdxyNM0HSnlj3s/s400/520.JPG" width="400" /></a></div>kaminettohttp://www.blogger.com/profile/12142475640489074659noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-6228007036029079285.post-28767084597721956232011-02-19T18:17:00.002+02:002011-02-21T20:01:09.918+02:00Tam Buğday Unlu Tava Ekmeği<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiFg4h7_TBCVvAEj2e6Slx_uuxha_mw2VftquJ8jhWrLapX3Aa1mhckUbNiugpui2l-01PiGR_VgZUmnBqzXmej4eEinzjV-123ubjPPob9OJ6RuRV1XmDVfHnlHh1AbvfNoH9zyQiLK3Zi/s1600/510.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="300" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiFg4h7_TBCVvAEj2e6Slx_uuxha_mw2VftquJ8jhWrLapX3Aa1mhckUbNiugpui2l-01PiGR_VgZUmnBqzXmej4eEinzjV-123ubjPPob9OJ6RuRV1XmDVfHnlHh1AbvfNoH9zyQiLK3Zi/s400/510.JPG" width="400" /></a></div><br />
%100 tam buğday unu ile yapılan ekmekler sert dokulu oluyorlar. Bu nedenle bugüne kadar bir kaç kez sadece tam buğday unu kullandığım ekmek pişirdim.<br />
Bu tarif "How to Bake" adlı kitaptan "<a href="http://www.ekmeksanati.com/documents/home.html">Ekmek Sanatı</a>" tarafından uygulanmış. Çok da başarılı olmuş. Gerçekten bir ara hamur çıldırdı diye düşündüm. İkinci mayalanmada öyle güzel kabardı ki! Bu hamurun en büyük özelliği en az bir gece, en çok üç gün buz dolabında bekletilmesi. Gerçi ben geceden yoğurup dolapta bekletme işini çok seviyorum. Sabah yemek hazırlığı ile ekmek hazırlığı birbirlerine karışmıyor. Bu ekmek hamurunu da perşembe akşamı 19.00 gibi yoğurdum. Cuma günü 16.00 gibi dolaptan çıkardım. Çok lezzetli bir ekmek pişirdiğim ve yeni bir şey daha öğrendiğim için çok keyifliyim. Bugünüm boşa geçmemiş oldu.<br />
<u><b>MALZEMELER:</b></u><br />
425 gram tam buğday unu (katmer un)<br />
240 gram ılık su<br />
1 adet yumurta <br />
40 gram kahverengi şeker<br />
30 gram tereyağı<br />
5 gram instant maya<br />
8 gram tuz <br />
<u><b>YAPILIŞI:</b></u><br />
1- Un, maya ve şekeri bir kapta silikon çırpacakla iyice karıştıralım. Sırasıyla su, tereyağı ve yumurtayı ekleyerek karışımı yoğurmaya hazır hale getirelim. 5 dakika bu şekilde yoğurduktan sonra tuzu ekleyelim. 10 dakika daha yoğuralım. Mayalanacağı kabı az yağlayarak hamuru yerleştirelim. Üzerine naylon torba geçirerek buzdolabında en az bir gece, en çok 3 gün bekletelim (ben 21 saat gibi bekletmiş oldum). <br />
2- Buz dolabından çıkardığımız hamuru oda ısısına gelmesi için 2 saat dışarda bekletelim. Hamur bu arada iki katı kadar kabarıyor. Hamurun üzerindeki poşet ısı değişikliğinden nemlendiği için poşeti değiştirelim. <br />
3- Sonra hamuru unlu tezgaha alalım. Yumruklayarak dikdörtgen ekmek kalıbı boyunda açalım ve zarf şeklinde katlayalım. Az yağlanmış kalıba katlama yeri alta gelecek şekilde yerleştirelim. Üzerine naylon kapatıp 60-90 dakika ikinci mayalanmasını bekleyelim (bugünkü ekmek kaloriferin üzerinde 75 dakikada mayalandı).<br />
4- Önceden 200 derecede ısıtılmış fırında 35-40 dakika pişirelim. Ekmeği fırına atmadan önce su spreyi ile 10-15 dakika fırının içine su püskürtelim (ekmeği fırına attıktan 20 dakika sonra üzeri kızardığı için folyo kağıtla örttüm)<br />
5- Ekmeği fırından çıkardıktan sonra kalıptan çıkarıp pamuklu beze saralım, tel ızgaranın üzerinde soğumasını bekleyelim.<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"></div><br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhtQ0yzwzUaUFhYnwE0E3UKhquy2wsL5ZDaqTyNEwWgT8yuEocpsDVT58BunNOvV-2mIhQ-pEM9OWnKKCnHjGjCzG3hYQEGYI1cQX89FafZTyi87ggzt10yde5v12UHz012Q9-vhdUcznWj/s1600/497.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="300" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhtQ0yzwzUaUFhYnwE0E3UKhquy2wsL5ZDaqTyNEwWgT8yuEocpsDVT58BunNOvV-2mIhQ-pEM9OWnKKCnHjGjCzG3hYQEGYI1cQX89FafZTyi87ggzt10yde5v12UHz012Q9-vhdUcznWj/s400/497.JPG" width="400" /></a></div><br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhDF-Tquh1mmr6AGZwxpx2PH3R0tZPToL-HBIHUcWCIYE0hnjzY9Cu_IK1d5YdH0Ac3EUyIe2KHkKYhS9dtkEoYp_uJgD2jlRCMlBxS-58nMi5XqJVQxphMgFTEBE0_oZ0CjjZtSJYVWrmX/s1600/514.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="300" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhDF-Tquh1mmr6AGZwxpx2PH3R0tZPToL-HBIHUcWCIYE0hnjzY9Cu_IK1d5YdH0Ac3EUyIe2KHkKYhS9dtkEoYp_uJgD2jlRCMlBxS-58nMi5XqJVQxphMgFTEBE0_oZ0CjjZtSJYVWrmX/s400/514.JPG" width="400" /></a></div>kaminettohttp://www.blogger.com/profile/12142475640489074659noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-6228007036029079285.post-45903441487407863072011-02-18T15:40:00.000+02:002011-02-18T15:41:42.284+02:00Hardallı Kremalı Dana Bonfile<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgCkl1EJr3OO27qTni2uESKtKBUsX7pwrxlje-yoNjcRGac-ZVN0efSr9UnTaxRJ0w_E3v-DXsV9b8BylMVv43EdeWrI-lJgGtQxzy4EY-3k5CJIV-4DMw5LA783DEM36OhuksdpCb6pi4D/s1600/419.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="300" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgCkl1EJr3OO27qTni2uESKtKBUsX7pwrxlje-yoNjcRGac-ZVN0efSr9UnTaxRJ0w_E3v-DXsV9b8BylMVv43EdeWrI-lJgGtQxzy4EY-3k5CJIV-4DMw5LA783DEM36OhuksdpCb6pi4D/s400/419.JPG" width="400" /></a></div><br />
Ailem protein, protein diye serzenişe geçince dana bonfile pişirmeye karar verdim. Dinlenmiş satın alınan dana bonfile bir de güzel sosta dinlendirilirse harika lezzette oluyor. Ben de üç adet bonfile için sos hazırladım.<br />
1 adet küçük ve rendelenmiş soğan suyu, 1 tatlı kaşığı çiçekyağı, tuz, 3-4 adet tane karabiber, 1 adet defne yaprağı, 1 çay kaşığı nişasta, yarım çay kaşığı kişnişi cam bir kapta karıştıralım. Bonfile dilimlerini sosa yatırıp üzerini streç filmle kapatalım. En az 2 saat buz dolabında dinlendirelim.<br />
Tavayı az kızdıralım, spreyle çiçekyağı atalım. Bonfileleri tavaya koyup harlı ateşte kızartalım. Arada maşa ile üstlerine bastıralım ve her iki yüzünü toplam 8 dakikada pişirelim. Bonfileleri tavanın kenarına çekip, ortaya 3 tatlı kaşığı hardal ekleyelim. Tahta kaşıkla hardalı karıştıralım. Bir dakika sonra tavayı ateşten çekip 100 gram taze krema ekleyelim. Krema ve hardal karışınca tekrar ateşe alıp kaynatmamaya özen gösterelim. Bonfileleri sosa bulayıp tavayı ateştan alalım. Pilav ve yeşil garnitür eklenmiş servis tabağına alalım.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgtNKo-mOrEjnO6YetxrQOvPwtovVf1ULbmDqZlNp1UwYJjwC8DS5fX-DhosXNzJtHolhC-KQeoY4REDg2gUrMgFkJR7VCwPnWmgEXd3f5Fm2Md0AX_EdGMTb7abbRY7tdCfaHNaZ1gxVKV/s1600/425.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgtNKo-mOrEjnO6YetxrQOvPwtovVf1ULbmDqZlNp1UwYJjwC8DS5fX-DhosXNzJtHolhC-KQeoY4REDg2gUrMgFkJR7VCwPnWmgEXd3f5Fm2Md0AX_EdGMTb7abbRY7tdCfaHNaZ1gxVKV/s320/425.JPG" width="320" /></a></div>Bu sayfada beyaz pilav tarifini de bonfileler ile birlikte vermek istiyorumSade pilav pek hoşuma gitmemekle birlikte et yemeklerinin yanında garnitür olarak kullanıyorum. Aslında kusuru en çok belli olan beyaz pilavdır. Pilav pişirilirken eklenen her malzeme pilavın ayıbını kapatıyor. Bu reçetemde pirincin markasını verme nedenim aynı marka olmayan pirinç bu ölçülerle lapa veya diri olabiliyor. Aynı pirinçle bu yapım aşamalarını uygularsanız mükemmel bir sade pilav yapabilirsiniz.<u><b><br />
</b></u><br />
<u><b>MALZEMELER:</b></u><br />
620 gram pirinç (Reis Gönen baldo)<br />
690 gram su<br />
7 gram tuz<br />
50 gram rivyera zeytinyağ<br />
40 gram tereyağı<br />
1- Pirinci sıcağa yakın ılık su ile ıslatalım. 1 çay kaşığı tuz ilave edelim. Bir saat bu suda bekletelim. Süre dolunca pirincin suyunu süzelim. Pirinci süzgüde 10 dakika suyunun tamamen süzülmesi için bekletelim.<br />
2- Çelik tencerede yağları az kızdıralım. Pirinci ekleyip kavurmaya başlayalım. Az sonra tuzu ekleyerek toplam 7 dakika tahta kaşık veya spatulayla kavuralım.<br />
3- Ölçülü suyu kaynatıp pirince ekleyelim. Göz göz oluncaya kadar harlı ateşte pişirelim. Sonra en küçük ocağın en kısık ateşine alıp 10 dakika demlendirelim. Pilavı kısık ateşe alınca bir kez karıştıralım. Süre dolunca tencereyi ateşten alalım. Tencereyi havlu ile örtüp kapağını kapatalım. Yarım saat sonra havluyu kaldırıp dıştan içe doğru bir kez daha karıştıralım.kaminettohttp://www.blogger.com/profile/12142475640489074659noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-6228007036029079285.post-89971029738789224392011-02-18T15:03:00.000+02:002011-02-18T15:41:54.044+02:00Alman Kahvaltı Ekmeği<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgMCObtSq3QxZCALXvBsL010A5jsMkr-AiSRnqSmfB2-kiqYgvH2OhsW4mUTenYy2vNWP62rWO94bGItUB0Hpnyb_ztd7dbZwt3UQ-Ccj1NM-kgOxras3n-8hFE7ggfbpYHKqhamwjy0P-v/s1600/484.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="300" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgMCObtSq3QxZCALXvBsL010A5jsMkr-AiSRnqSmfB2-kiqYgvH2OhsW4mUTenYy2vNWP62rWO94bGItUB0Hpnyb_ztd7dbZwt3UQ-Ccj1NM-kgOxras3n-8hFE7ggfbpYHKqhamwjy0P-v/s400/484.JPG" width="400" /></a></div><br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiowgpTWEW4st8dshtPmyoJs4QIGGu3q4huoXe5bf4xl-lF8ZZnT2tVEyCUBoYNeb6YwhmT5ed1AaVwD1_ALxKU0StwwaEgUiLyHauFtz5QVBq-XC4ZO7T-ksUzEIlAAM9_S0Dws_G1ViqL/s1600/493.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="300" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiowgpTWEW4st8dshtPmyoJs4QIGGu3q4huoXe5bf4xl-lF8ZZnT2tVEyCUBoYNeb6YwhmT5ed1AaVwD1_ALxKU0StwwaEgUiLyHauFtz5QVBq-XC4ZO7T-ksUzEIlAAM9_S0Dws_G1ViqL/s400/493.JPG" width="400" /></a></div><br />
<a href="http://kaminetto.blogspot.com/2011/02/cicek-ekmek.html">Çiçek ekmek</a> tarifini "Ekmek Sanatı" adlı web sitesinden aldığımı ve her gün değişik bir ekmek deneyeceğimi yazmıştım. Pişirme tekniğimi de değiştirdiğimi, çiçek ekmek pişiriminden başlayarak fırının tabanına güveç içinde su koymaya son verdiğimi de yazmıştım. Amacım ekmek yapımının en iyisini "En Bilenden" öğrenmek. Mutfak bir tutku. Beni ancak bu işi gönülden yapan anlayabilir. Kim zaman deli miyim ben diyorum. Yirmi yıldır hiç bıkmadan, bugün "varsın oluversin" demeden mutfakta çalışmak garip geliyor insanlara. Benim için mutfakta çalışmak hobi olduğundan hiç sıkılmıyorum. Üstelik hobimden yıllardır hatırı sayılır bir kazanç sağladım. Restoranlarımı hep evim gibi, gelenleri de evime gelen misafirler gibi gördüğüm için bıkmadan çalıştığımı düşünüyorum.<br />
Fakat aşçılık, tatlıcılık, pastacılık,ekmekçilik, kasaplık o kadar ayrı dallar ki. En büyük isteklerimden ilki ekmek yapımını tümüyle ve kusursuz öğrenmek. İkincisi de kasap olabilmek. Bir danayı doğrayabilmek. Çoğunuza komik gelebilir ama böyle işte...<br />
Ekmek zaman, sabır, dikkat, uğraş isteyen bir çalışma. Evlat gibi...Öğrenmek tanımak zaman alıyor. Öğrenince vazgeçemiyorsunuz. Dokunduğunuzda mayalanıp mayalanmadığını anlıyorsunuz. İpek gibi adeta. Ekmek yapımının, hamurla uğraşmanın benim gibi aceleci, hiperaktif bir insanı nasıl terbiye ettiğini bir bilseniz.<br />
Bugün de size Alman kahvaltı ekmeğinin yapım ve pişirme aşamalarını anlatmak istiyorum. Ben ekmek hamurlarını geceden yoğurup sabaha kadar buzdolabında bekletiyorum, çünkü sabah hamur yoğurma telaşını sevmiyorum. Her gün değişik ekmek yapabilmem için "Ekmek Sanatı"nda verilen ölçülerin yarısını yapıyorum. Aşağıda yazılı olan ölçülerden bir adet ekmeğim oldu. <br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgeLlTX9WH3QZ7SzQIGxPyNVr4UA9o4aWodLJ-ZyKZeMZIqHuKq2waYUPoZhhy-VS1LppYRr2xYpoVWDkZgL3EP-w4Ny3WotlOk-mHysJHNlwgM9yWspMUnqXQXbruxeYKgiBj3ifhEcEtl/s1600/483.JPG" imageanchor="1" style="clear: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em;"><img border="0" height="300" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgeLlTX9WH3QZ7SzQIGxPyNVr4UA9o4aWodLJ-ZyKZeMZIqHuKq2waYUPoZhhy-VS1LppYRr2xYpoVWDkZgL3EP-w4Ny3WotlOk-mHysJHNlwgM9yWspMUnqXQXbruxeYKgiBj3ifhEcEtl/s400/483.JPG" width="400" /></a></div><u><b>MALZEMELER:</b></u><br />
300 gram beyaz un (Sinangil genel amaçlı un)<br />
1 adet yumurta<br />
100 gram ılık süt<br />
62,5 gram tereyağ<br />
3 gram toz şeker<br />
8 gram tuz<br />
6 gram kuru maya<br />
<u><b>YAPILIŞI:</b></u><br />
1- Un, şeker ve mayayı yoğurma kabında slikon çırpacakla iyice karıştıralım.<br />
2- Sırasıyla ılık süt ve tereyağı ve yumurtayı ekleyerek karıştıralım ve 5 dakika yoğuralım. Tuzu bu aradan sonra ekleyip 10-15 dakika daha yoğuralım. Hafif yağlanmış bir kaba yerleştirelim. Kabı naylon torbaya geçirip sabaha kadar buzdolabında bekletelim.<br />
3- Sabah buzdolabından çıkarıp 2 saat oda ısısına gelmesini bekleyelim (buzdolabından çıkarınca ısı değişikliğinden ötürü naylon torbada nem oluşacağından, torbayı ters yüz edelim veya değiştirelim).<br />
4- Hamuru az unlanmış tezgaha çıkaralım. Hamuru tava büyüklüğünde dikdörgen olarak açalım. Zedelemeden her iki ucundan ortaya doğru zarf şeklinde katlayalım. Katlı kısmını alta getirerek az yağlanmış dikdörgen kalıba yerleştirelim. Üzerini pamuklu bez ile örtüp ikinci mayalanmasını tamamlamak üzere sıcak bir yere koyalım (ben kalorifer peteğinin üzerine nihale, nihalenin üzerine de kalıbı oturttum). Benim ortamımda hamurun mayası 75 dakikada geldi.<br />
5- Önceden 190 derecede ısıtılmış fırında, en alt gözde ızgaranın üzerinde 50 dakika pişirelim. Ekmek hamurunu fırına atmadan önce fırının içine 10-15 kez su püskürtelim (20 dakikadan sonra ekmeğin üzeri kızardığı için, folya kağıt ile örterek pişirmeye devam ettim).<br />
6- Fırından çıkardığımız ekmeği ters çevirerek kalıptan çıkaralım. Pamuklu bir beze sararak tel ızgara üzerinde soğutalım. <br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjYEZREnusDV3DExcBH3tMezPdDImdY1S1YFrXYhDOjgUPOU3WtMWm4098E9Ij9fEk9RuJwIDxfXcyEux_xhguln24_KILVemwSqexGEWs6NobXyaGg8exiZtAidB54qWFXBKcEW768HVyB/s1600/480.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjYEZREnusDV3DExcBH3tMezPdDImdY1S1YFrXYhDOjgUPOU3WtMWm4098E9Ij9fEk9RuJwIDxfXcyEux_xhguln24_KILVemwSqexGEWs6NobXyaGg8exiZtAidB54qWFXBKcEW768HVyB/s400/480.JPG" width="300" /></a></div><br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg6SeCA_CE6f0ssURtE89wnDv2LxjL21CCPGJ9-dx7NFZgxCUVo9OhehyphenhyphentaGwzPQL5E63_CYiI7uXp0u64ocy0-hNnyH6hwW8sKsHZ1Wx8DiHMgZhKdMr39birulLIqXtdKbsIs8hVKokId/s1600/490.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="300" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg6SeCA_CE6f0ssURtE89wnDv2LxjL21CCPGJ9-dx7NFZgxCUVo9OhehyphenhyphentaGwzPQL5E63_CYiI7uXp0u64ocy0-hNnyH6hwW8sKsHZ1Wx8DiHMgZhKdMr39birulLIqXtdKbsIs8hVKokId/s400/490.JPG" width="400" /></a></div>kaminettohttp://www.blogger.com/profile/12142475640489074659noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-6228007036029079285.post-24409556164888325702011-02-17T16:01:00.000+02:002011-02-18T15:42:09.269+02:00Fırında Muz Kızartma<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjxJkvy2BtgrXSG6fRvdx5dwqk_NDLLGpc3xfCYLqOBR_EiZ_qsJiJjveq4dccwqbKtnWLR_Eq82Yl4QBgW0py5lQWxxqo9teAwmUt95v4RIh9byU9pSIUFlwrkq38gtzUwCtAna93aGFZL/s1600/476.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="300" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjxJkvy2BtgrXSG6fRvdx5dwqk_NDLLGpc3xfCYLqOBR_EiZ_qsJiJjveq4dccwqbKtnWLR_Eq82Yl4QBgW0py5lQWxxqo9teAwmUt95v4RIh9byU9pSIUFlwrkq38gtzUwCtAna93aGFZL/s400/476.JPG" width="400" /></a></div><br />
Bu tarif de yaklaşık üç aydır yapılacaklar listesinde beklemekteydi. Başlık olarak "Muz Kızartma" yazılmıştı. Tarifin sonunda "yağda veya fırında kızartılabilir" notunu görünce fırında pişirmeye karar verdim. Reçeteyi verenin bu açıklamayı yapması, yani "veya" sözcüğünü yazması bana göre her iki pişirme yöntemini de denemiş olduğu anlamına geliyor. "Fırında Muz" tarifini uygulayıp yedikten sonra, kadınbudu köfte benzetmesini yaptım. Kadınbudu köfte mutlaka yağda ve yumurtaya bulanarak kızartılmasına rağmen, kimseden fırında pişirerek yemek isteği ve talebi olmaz. Çünkü o köfte öyle yenir. Bence bu muz kızartma tatlısı da yağda kızartılarak yapılmalıydı. Tadının aynı olacağı muhakkak. Fakat fırın, sosun üzerini kızartmasına rağmen muzu yumuşattı. Gerçi çok lezzetli bir sos, vanilyalı dondurma da çok yakıştı. Bunca söze rağmen yine de sizlerle paylaşmak istedim. Bir kez daha aynı malzemelerle çiçekyağında kızartarak denemek ve sizlere aktarmak istiyorum<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgelJjzj8MoY-JJB4cH0S4z3_Z9Cu5RkCvI7mFlw1-kav9oQdkW1ZAd3uGBkanDLkm_DINXF_P_hVGcyxjjdzEaa2ua13TQe5O-pwjsmEKZhtTQKpc95ZvN0TYAl7gPrnovry-ZIk6ms86c/s1600/471.JPG" imageanchor="1" style="clear: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em;"><img border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgelJjzj8MoY-JJB4cH0S4z3_Z9Cu5RkCvI7mFlw1-kav9oQdkW1ZAd3uGBkanDLkm_DINXF_P_hVGcyxjjdzEaa2ua13TQe5O-pwjsmEKZhtTQKpc95ZvN0TYAl7gPrnovry-ZIk6ms86c/s320/471.JPG" width="240" /></a></div><u><b>MALZEMELER:</b></u><br />
3 adet yumurta<br />
50 gram toz şeker<br />
50 gram hindistan cevizi<br />
6 adet muz<br />
1 adet limon suyu<br />
Vanilyalı dondurma<br />
<u><b>YAPILIŞI:</b></u><br />
1- Yumurtaların ak ve sarılarını ayıralım.<br />
2- Yumurta sarılarını şekerin yarısını ekleyerek mikserle çırpalım. Yumurtaların rengi yaklaşık 5 dakika sonra beyaza dönünce hindistan cevizini ekleyelim. Blender kullanarak krem kıvamına getirelim.<br />
3- Yumurta aklarını başka bir kapta mikserle çırpmaya başlayalım. Yumurta akları koyulaşınca şekerin diğer yarısını azar azar ekleyerek çırpmaya devam edelim.<br />
4- Hindistan cevizli karışımı köpük olan yumurta akları ile tahta kaşık yardımıyla karıştıralım.<br />
5- Muzların kabuğunu soyup limonlu suya yatıralım ve yarım saat bekletelim. Limonlu sudan çıkardığımız muzları yumurtalı karışıma bulayıp fırın tabağına alalım. Önceden 180 derecede ısıtılmış fırında üstleri kızarıncaya kadar yaklaşık 20 dakika pişirelim.<br />
6- Fırından çıkarıp soğuttumuz kızarmış muzları vanilyalı dondurma ile servis yapalım.<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjhi3f8QLFoyRCt2DdeQuapEZ16GWB6EOvJvY-YRJJuJIl17l-9kl0yMjvdGlM3ZJqPenHcHDIWt4zt4uPPdkOuVNAHy4g0wIr_HYsg8aOx9NX82gCR9MjnTTlt3uwqhOkKgC9zw6aKS6Po/s1600/475.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjhi3f8QLFoyRCt2DdeQuapEZ16GWB6EOvJvY-YRJJuJIl17l-9kl0yMjvdGlM3ZJqPenHcHDIWt4zt4uPPdkOuVNAHy4g0wIr_HYsg8aOx9NX82gCR9MjnTTlt3uwqhOkKgC9zw6aKS6Po/s400/475.JPG" width="300" /></a></div>kaminettohttp://www.blogger.com/profile/12142475640489074659noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-6228007036029079285.post-45102841769500890352011-02-17T14:04:00.001+02:002011-02-17T14:08:03.247+02:00Kestaneli Bademli ve Portakallı Kurabiye<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhfkwDvg4Dc_aCUY_24caA1ClBAG4SUdHF_2QhbZjxBk3k4kJQiKNV57ySiG7g47lGTqdZorivDmBuoNe6l0AJAGZ84AeJpO_yEKMuOkLKHOiWtzl5A3IEsFm_zkcKor8a0mSAVo3h5W_AF/s1600/463.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="300" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhfkwDvg4Dc_aCUY_24caA1ClBAG4SUdHF_2QhbZjxBk3k4kJQiKNV57ySiG7g47lGTqdZorivDmBuoNe6l0AJAGZ84AeJpO_yEKMuOkLKHOiWtzl5A3IEsFm_zkcKor8a0mSAVo3h5W_AF/s400/463.JPG" width="400" /></a></div>Kestaneyi çok severim. Hele kestane şekerine hiç dayanamam. Haşladığım kestaneler iki gündür buzdolapta şaşkın şaşkın "biz ne olacağız" diye bekleşiyorlardı. Düşüncem kestaneli ve çikolatalı yaş pasta yapmaktı. Birdenbire pastayı erteleyerek hamurunda kestane olan kurabiyenin çok güzel olacağını düşündüm. Arama motorunda bulduğum hiç bir kestaneli kurabiye tarifi aklıma yatmadı. Ben de son yaptığım <a href="http://kaminetto.blogspot.com/2011/01/tahinli-kurabiye-2.html">tahinli kurabiyeden</a> yola çıkarak, tahin yerine haşlanmış kestane, un yerine de toz badem kullanmaya karar verdim. Tahinli kurabiyenin hamurunda yumurta olmadığı için bu hamura da koymadım. Portakal ve kestanenin birbirlerine yakıştığını da hazır kestane şekerlerinden biliyorum. Toz bademi çok kullandığım için kiloluk poşetlerde ve APM marka satın alıyorum. Cheese cake<a href="http://kaminetto.blogspot.com/2011/02/limon-soslu-limonlu-peynir-keki.html"> (peynir keki)</a> taban kekinde mutlaka toz badem tercih ediyorum.<br />
Bu kestaneli kurabiyenin içeriği, ölçüleri tamamıyle bana ait oldu. Malzemeleri ekledikçe gram ölçülerini de not ettim. Sonucun ne olacağını bilmediğimden aşağıdaki ölçünün yarısından yoğurdum hamuru. Fakat şansım ve öngörüm yardım etti. Muhteşem lezzette kestaneli kurabiyelerim oldu. Kestane severler bu kurabiyeyi mutlaka denemeli. <br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg8j-C4Y5K4HnC8cOSrqdff_z92kHqeJ6k0BXbHRBZZ9IZPmR6Zu7g7swG6BXijnvkBeczCl0oZimqxHcoq8GIWZzRyAgef2epWZm0fW963UHjDYm1YSwenWXpVGzC44-QipRGYPotDLHcL/s1600/457.JPG" imageanchor="1" style="clear: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em;"><img border="0" height="300" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg8j-C4Y5K4HnC8cOSrqdff_z92kHqeJ6k0BXbHRBZZ9IZPmR6Zu7g7swG6BXijnvkBeczCl0oZimqxHcoq8GIWZzRyAgef2epWZm0fW963UHjDYm1YSwenWXpVGzC44-QipRGYPotDLHcL/s400/457.JPG" width="400" /></a></div><u><b>MALZEMELER:</b></u><br />
250 gram pudra şekeri<br />
300 gram toz badem<br />
320 gram haşlanmış kestane<br />
60 gram un<br />
100 gram çiçekyağı<br />
2 adet portakal kabuğu rendesi<br />
10 gram kakao<br />
7 gram kabartma tozu<br />
1 çay kaşığı <a href="http://kaminetto.blogspot.com/2010/11/vanilya-sekeri-ve-vanilya-ozutu.html">vanilya şekeri</a><br />
<u><b>YAPILIŞI:</b></u><br />
1- Tüm malzemeleri karıştıralım ve 5-7 dakika hamur özleşinceye kadar yoğuralım. Streç filme sarıp 1 saat buzdolabında dinlendirelim.<br />
2- Buzdolabından çıkardığımız hamurdan ceviz büyüklüğünde toplar yapalım. Küçük bir kurabiye kalıbıyla top hamurların üzerine az bastırarak şekil verelim.<br />
3- Önceden 130 derecede ısıtılmış fırında 15 dakika pişirelim. Fırının ısısını 100 dereceye düşürelim. Bu ısıda da 15 dakika pişirelim. Fırından çıkan kurabiyeler yumuşak gözükse de soğuyunca kıvama geliyor.<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiseZbQ_B55hrjQy8xGX-K0DA5n35weeYAkRsLzLs3rFxFxoaf8DQKY9eE0YFEFhJHs7QktwfacQYsDrRBgvN9PvXvHiT9QbynsyodA_XA3oNA-eicuL0UxXkifGA8ywMY2U1b9JewC4kq3/s1600/455.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="300" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiseZbQ_B55hrjQy8xGX-K0DA5n35weeYAkRsLzLs3rFxFxoaf8DQKY9eE0YFEFhJHs7QktwfacQYsDrRBgvN9PvXvHiT9QbynsyodA_XA3oNA-eicuL0UxXkifGA8ywMY2U1b9JewC4kq3/s400/455.JPG" width="400" /></a></div><br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh6hyFG4sv0EGcykVfqj1qwiM0hElKCJxINA9doCcQcW7aGidFJEUjB0ZiedfsD3eJKYXFyoduDlhQbfZ-CrfdYibIEp-gsjjPOYqVyZEGOkv2F0N1lGm0-JluK3ZmXo0XnBdKApCOkdQvY/s1600/459.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="300" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh6hyFG4sv0EGcykVfqj1qwiM0hElKCJxINA9doCcQcW7aGidFJEUjB0ZiedfsD3eJKYXFyoduDlhQbfZ-CrfdYibIEp-gsjjPOYqVyZEGOkv2F0N1lGm0-JluK3ZmXo0XnBdKApCOkdQvY/s400/459.JPG" width="400" /></a></div>kaminettohttp://www.blogger.com/profile/12142475640489074659noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-6228007036029079285.post-86425741505236128302011-02-16T20:01:00.001+02:002011-02-16T23:39:13.617+02:00Buz Meyve Kasesi<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEidWJcmO3PLivFO43vJ-aubBvLbl739F0AHrHisQ-JdTmovdU0Ho3WluFrK_VUO7bx-PY3F7WwssRQGVr-DpZy79Sm3zMiAmkoVU3pGWp3n3OGcob_bKp24D6nt0_dIkKc86PlzXSwu0CBp/s1600/441.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="300" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEidWJcmO3PLivFO43vJ-aubBvLbl739F0AHrHisQ-JdTmovdU0Ho3WluFrK_VUO7bx-PY3F7WwssRQGVr-DpZy79Sm3zMiAmkoVU3pGWp3n3OGcob_bKp24D6nt0_dIkKc86PlzXSwu0CBp/s400/441.JPG" width="400" /></a></div><br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiXOvVTVnN4hPG3QHtfsYoPxZm1G2mKMbV52Jp8PUhQj6oycwXxWYeoQ5A5bLC2irqcwuU7qIKK2wha_eDpTO0_97SCWN4J3mViyjY9xFM4P72zsYLKxozRVJoGmh6rEdvUKhj_LQvtRD14/s1600/442.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiXOvVTVnN4hPG3QHtfsYoPxZm1G2mKMbV52Jp8PUhQj6oycwXxWYeoQ5A5bLC2irqcwuU7qIKK2wha_eDpTO0_97SCWN4J3mViyjY9xFM4P72zsYLKxozRVJoGmh6rEdvUKhj_LQvtRD14/s400/442.JPG" width="300" /></a></div><br />
Ben bu tabağa hayran kaldım. Adını hatırlayamadığım bir yemek blogunda görmüştüm. Emin değilim ama Ev Cini adında blog olabilir. Tam İzmir sıcağına layık bir sunum. Üstelik kalın buz tuttuğu için masada uzun zaman dayanabiliyor. Yaz sıcaklarında meyvelerin soğuk kalması için çok şık bir tabak. Kullanılan tabakların büyüklü küçüklü aynı takım ve kıvrımlı tabaklar olmalarına özen gösterdim. Meyveleri içine yerleştirdiğim buz kasenin suyunda hiç bir şey yok. Meyvesiz olanın suyuna yaprak ve üzüm atarak dondurdum. Bu işlem için iki adet büyüklü küçüklü tabak gerekiyor. Küçük tabağı büyük tabağın içine koyalım. Kalınca bir yapıştırma bandı ile büyük tabağı üstten bantlayalım. Küçük tabak ile büyük tabak arasına su doldurduğumuzda küçük tabak yukarıya doğru çıkıyor, yapıştırma bandına değiyor. Yapıştığı için sabit yerde kalıyor ve donarken düzgün çukur oluyor. Buzlukta donduktan sonra 3-4 dakika suyun altında durması gerekiyor. Buz çözülünce tabaklardan ayrılıyor. Umarım beğenir özel sofralarınızda kullanırsınız.<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEid_9tbr8jQWAIx7x4736PSMuX_g-vDohXjMbNcmX_49FfxwOP1jwVjweHnqp7wTZWCu9xXWiJRTkVlxw8zKKo3wa0qgsvhZYXlgGPj2K-utnSuB9qy7yMWstTPhV8M8RQpeXjtPUwhtBRg/s1600/447.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="300" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEid_9tbr8jQWAIx7x4736PSMuX_g-vDohXjMbNcmX_49FfxwOP1jwVjweHnqp7wTZWCu9xXWiJRTkVlxw8zKKo3wa0qgsvhZYXlgGPj2K-utnSuB9qy7yMWstTPhV8M8RQpeXjtPUwhtBRg/s400/447.JPG" width="400" /></a></div><br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjTVbPR3VgDPU5JQV13KpgrM0h6owhmNTQJjpujXvxVUa3Y1lw9CcZhZOKSN_Dpo3kA0C8XZ6AfXEcHJP8p7nd4on7mZUMcYkuiAcTkk8MTJIHw9aSMSx-imW7fnvdZYMZnhHvvaEcSWWpf/s1600/451.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="300" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjTVbPR3VgDPU5JQV13KpgrM0h6owhmNTQJjpujXvxVUa3Y1lw9CcZhZOKSN_Dpo3kA0C8XZ6AfXEcHJP8p7nd4on7mZUMcYkuiAcTkk8MTJIHw9aSMSx-imW7fnvdZYMZnhHvvaEcSWWpf/s400/451.JPG" width="400" /></a></div><br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgH5MyLQIbqqJmW_JMUiqKYKuShI4U4g9edOKVox5zvvS5a7YvzBZrUHDphagt-QJPv-x8OqOwodEuYVcFWt4JsR_vCBVCsCYFuZ1C_cXzvDGAI1SSMca3PWukaxtqfuTPB1VcKmZ-m_1_P/s1600/453.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="300" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgH5MyLQIbqqJmW_JMUiqKYKuShI4U4g9edOKVox5zvvS5a7YvzBZrUHDphagt-QJPv-x8OqOwodEuYVcFWt4JsR_vCBVCsCYFuZ1C_cXzvDGAI1SSMca3PWukaxtqfuTPB1VcKmZ-m_1_P/s400/453.JPG" width="400" /></a></div>kaminettohttp://www.blogger.com/profile/12142475640489074659noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-6228007036029079285.post-68233445183987669162011-02-16T19:44:00.003+02:002011-02-25T21:59:13.140+02:00Limon Soslu Limonlu Peynir Keki<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh-iUuCTSZIlZ3n9FelpnTvxd3pGBT_qpTt34wMnm9mHhzUCIqOrOUVZs_JDLGteJx-BscP9BTynhqBvghmi3b5eg9Fu9kmxo_a7bp9xY0AsUULIruGJ0a31CxJA1H-_rZIfXSofPNjHbdJ/s1600/433.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="300" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh-iUuCTSZIlZ3n9FelpnTvxd3pGBT_qpTt34wMnm9mHhzUCIqOrOUVZs_JDLGteJx-BscP9BTynhqBvghmi3b5eg9Fu9kmxo_a7bp9xY0AsUULIruGJ0a31CxJA1H-_rZIfXSofPNjHbdJ/s400/433.JPG" width="400" /></a></div><br />
<a href="http://www.gazetevatan.com/root.asp">Çikolata soslu cheesecake</a> tarifini yazarken "peynir kek" yazabilseydim keşke demiştim. Çünkü iç malzemesi gerçekten peynirden oluşuyor. Her pişirdiğimde bunları açıklama gereği hissediyorum.Ben bugüne kadar taban kekinde bisküvi kullanmadım. Taban kekini badem ezmesi kullanarak pişiriyorum. İç malzemesi çiğden yapılan yani pişirilmeyen peynir kekini de kabul etmiyorum. Peyniri pişmeden kek kıvamına getiremeyeceğimize göre... Gerçek Cheesecake sert dokulu olmalı. Ve fırında pişirilerek yapılmalı.<br />
<u><b><br />
</b></u><br />
<u><b>CRUMBLE HAMURU</b></u> (Bademli Hamur)<br />
90 gram tereyağ (oda sıcaklığında)<br />
80 gram toz şeker<br />
105 gram un<br />
10 gram kakao<br />
50 gram toz badem<br />
Tüm malzemeleri karıştıralım ve 5 dakika yoğuralım. Hamuru kelepçeli kalıp veya kasnağın tabanına el vaya bardak dibi yardımıyla yayalım (ben 20 cm çapında 5 cm yüksekliğinde profesyonel kasnakta pişirdim). Yan kısımlarını bir parmak kadar yukarıya yükseltelim. Tabanını çatalla çizelim. 180 derecede önceden ısıtılmış fırında 13 dakika pişirelim. Fırından çıkardıktan sonra kalıpta soğumasını bekleyelim. <br />
<u><b><br />
</b></u><br />
<u><b>İÇ MALZEMELER:</b></u><br />
500 gram krem peynir (kaanlar açık krem peynir)<br />
200 gram toz şeker<br />
20 gram limon kabuğu rendesi<br />
60 gram limon suyu<br />
25 gram un<br />
3 adet yumurta<br />
100 gram taze krema<br />
1 çay kaşığı vanilya şekeri<br />
Tüm malzemelerin oda sıcaklığında olması gerekiyor. <br />
<u><b>YAPILIŞI:</b></u><br />
1- Krem peynir ve toz şekeri mikserle 5 dakika kadar, karışım pürüzsüz oluncaya kadar çırpalım. <br />
2- Yumurtaları tek tek ekleyerek çırpmaya devam edelim.<br />
3- Limon suyu, limon kabuğu rendesi, krema ve unu ekleyerek hamuru çırparak pürüzsüz hale getirelim. En son vanilya şekerini katalım.<br />
4- Karışımı soğumuş olan bademli hamurun üzerine dökelim. Hava kabarcıklarını olmaması için kalıbı bir iki kez tezgaha vuralım. <br />
5- 140 derecede önceden ısıtılmış fırında 20 dakika pişirdikten sonra fırının ısısını düşürelim. 130 derecede 50 dakika daha pişirelim. Fırının kapağını bir bezle 2 saat aralık bırakarak peynir kekinin fırının içinde soğumasını bekleyelim. Daha sonra buz dolabına alıp birgün sonra servis yapalım.<br />
<b>Soslu servis yapmak isteyenler için limonlu ve portakallı sos tarifi: </b><br />
50 gram portakal suyu<br />
50 gram limon suyu<br />
1 adet limon kabuğu rendesi<br />
10 gram mısır nişastası<br />
100 gram süt<br />
30 gram şeker (tatlı sos seviliyorsa şeker miktarı 75 grama kadar arttırılabilir)<br />
Tüm malzemeleri çırpacakla karıştırarak pişirelim. kaynadıktan sonra ateşi kısıp 5 dakika daha kısık ateşte pişirelim.<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgU9rxNf1YOYn0YcUs1UXAil8ZJ_tyuKEaAhPIpudyQZMkrLDZa-Jj8i6fYOrKwyPDg3JxpcGoQbLHGhLnzmbPvEAzUfgDy5wHivMKAlnXckzV7u0OCphoG-QOo3sf8f-S3Knz2Bj2b861B/s1600/439.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgU9rxNf1YOYn0YcUs1UXAil8ZJ_tyuKEaAhPIpudyQZMkrLDZa-Jj8i6fYOrKwyPDg3JxpcGoQbLHGhLnzmbPvEAzUfgDy5wHivMKAlnXckzV7u0OCphoG-QOo3sf8f-S3Knz2Bj2b861B/s400/439.JPG" width="300" /></a></div><br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgJHjbXFyHraMzUIp-apWszz7qZr8cnhaTy-ZzL9VSDxYqdz1T51wP5FsbC1SH-ShTGSJkIX3pO5Nk7WYsVPamhpk6cJXDXVDmNvzqEznhKD25mK1yFoY03LO0a6wBxkQVsu_R1vAzFGqKJ/s1600/438.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="300" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgJHjbXFyHraMzUIp-apWszz7qZr8cnhaTy-ZzL9VSDxYqdz1T51wP5FsbC1SH-ShTGSJkIX3pO5Nk7WYsVPamhpk6cJXDXVDmNvzqEznhKD25mK1yFoY03LO0a6wBxkQVsu_R1vAzFGqKJ/s400/438.JPG" width="400" /></a></div>kaminettohttp://www.blogger.com/profile/12142475640489074659noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-6228007036029079285.post-56031325897470834952011-02-16T18:53:00.001+02:002011-02-21T20:01:53.793+02:00Çiçek Ekmek<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhiMq31PqGAz4kdCZizgswoVkUEta355RqCyFZ3TrtnBP-OSDrUqr18w5y9DPXmL14t2N6iC44rbUL930cK70hYjcqM3bSf6IEZHYp9FrXU-Le-fAJth8WSbRpKNOSAgqUWa5D_vl0WqkiX/s1600/398.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="300" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhiMq31PqGAz4kdCZizgswoVkUEta355RqCyFZ3TrtnBP-OSDrUqr18w5y9DPXmL14t2N6iC44rbUL930cK70hYjcqM3bSf6IEZHYp9FrXU-Le-fAJth8WSbRpKNOSAgqUWa5D_vl0WqkiX/s400/398.JPG" width="400" /></a></div><br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"></div><br />
Böyle güzel, ölçüleri tamamen doğru, önceden defalarca denenmiş ekmek reçetesi bulmak daha doğrusu "yakalamak" biraz zor. Çiçek ekmeğe ailece bayılırız. Ben uzun zamandır ekmek yapımında beyaz un kullanmıyordum. Fakat papatya ekmeğin yakışığı beyaz un diye düşündüğüm için hamurumu beyaz unla yoğurdum. Yeni bulduğum reçeteleri, ilk defasında yapılabilecek en az ölçülerde deniyorum. Bu sitenin sayesinde sıfır hatalı, yanılma payı olmayan çok güzel bir ekmek elde ettim. <br />
Evde ekmek yapımına meraklı olanlar biliyorlardır. İçeriği sadece ekmek olan "<a href="http://www.ekmeksanati.com/documents/home.html">Ekmek Sanatı</a>" adında bir web sitesi var. Ekmek yapımı ile ilgili merak edilen tüm bilgiler var. Sadece ekmek tarifleri veriliyor. Muhteşem bir ekmek portföyü...En son 310 çeşit ekmek çeşidi vardı yanılmıyorsam. Dünya ekmekleri orijinal tariflerden tercüme edilmiş. Tüm kalbimle inanıyorum ki hepsi tek tek pişirilmiş, sonra okurlara reçete ve yapım tekniği aktarılmış. Mutlaka ziyaret edilmesi gereken bir web sitesi.<br />
Bu siteyle tanıştıktan sonra pişirme bilgi ve tekniğimde yanlışlar olduğuna inandım. Ekmek çeşitlerimi takip ediyorsanız bilirsiniz, <a href="http://kaminetto.blogspot.com/2010/12/yeni-ekmegim.html">sonuncu ekmek reçetemden </a>çok hoşnuttum. Buhar verme konusunda herkes değişik bilgiler veriyor. Ben fırının tabanına yerleştirilen bir güvece su veya buz koyarak buhar vermeye çalışıyordum. En büyük özelliğim bir işi dört dörtlük ve tam anlamıyla öğrenebilmek. Bu nedenle aileden gelen ama teknik içermeyen (yani sorulara cevap veremediğim için) profesyonel bir pasta ve tatlı kursuna gitmeyi uygun görmüştüm.<br />
Şimdi de profesyonel biçimde ekmek pişirmeyi öğrenmeye karar verdim. Neden, niçin sorularına cevap verebildiğimde ekmek yapmayı öğrenmiş olacağım. <br />
<br />
Bu nedenle "Ekmek Sanatı" web sitesinin çok istikrarlı tarifleri olduğu için her gün değişik bir ekmek pişirmeye karar verdim. Ben mutlaka fırıncı ustası gibi ekmek yapımını öğreneceğim diyerek; işte size harika bir çiçek ekmek.<br />
Yapım aşamalarında kendi tecrübeme dayanarak değişiklikler yaptım. Sabah ekmek telaşı olsun istemediğimden hamuru geceden yoğurup buzdolabında yavaş mayalandırdım. <br />
<u><b>MALZEMELER:</b></u><br />
375 gram beyaz un (konya unu kullandım)<br />
120 gram sıcak su<br />
105 gram ılık süt<br />
7.5 gram tereyağı<br />
7 gram tuz<br />
4 gram kuru maya<br />
Üzeri için süt ve mavi haşhaş tohumu<br />
<u><b>YAPILIŞI: </b></u><br />
1- Un ve mayayı plastik bir spatula ile iyice karıştıralım. tereyağı su ve sütü ekleyerek spatula ile karıştırmaya devam edelim. Tuzu hamura mümkün olduğunca geç karıştıralım.<br />
2- Hamuru tezgaha alalım. On dakika yoğurduktan sonra tuzu ekleyelim. 10 dakika daha yoğuralım. Hafif yağlanmış bir kaba koyarak üzerini naylon boneyle örtüp buzdolabında 12-14 saat bekletelim.<br />
3- Dolaptan çıkarınca oda ısısına gelmesi için 45 dakika sıcak bir yerde bekletelim. Buz dolabından çıkınca bone ısı değişikliğinden ıslandığı için boneyi değiştirelim. Süre dolunca hafif unlanmış tezgaha alalım. Hamuru tartarak 8 parçaya bölelim. Bu hamurdan 7 adet parça 89 gram oldu. Ortadaki parça 125 gram oldu.7 parça eşit ağırlıkta, ortaya konacak parça daha fazla olmalıdır.<br />
4- Bezelerin 7 tanesini yanyana dizelim. Daha büyük olan bezeyi ortaya yerleştirelim. "Ben ekmek kalıbı olarak yuvarlak slikon kalıp kullandım. Piştikten sonra yanlardan ters çevrilebildiği için ekmek kolaylıkla içinden çıkıyor". Kalıbı unlanmış pamuklu bezle örtelim. Sıcak bir yerde 60-90 dakika ikinci mayalanmasını yaptıralım (ortam çok sıcaksa daha çabuk mayalanıyor. Fazla mayalandığında hamur çöküyor, bu nedenle 60 dakika sonra ara ara hamuru kontrol etmeliyiz). Benim bu günkü hamurum 65 dakikada mayalandı.<br />
5- Fırını 220 derecede ısıtalım. Hamuru ezmeden fırçayla ılık süt sürelim. Mavi haşhaş tohumu serpelim. Fırının en alt gözüne koyduğumuz tel ızgaranın üzerinde pişirelim. Ekmeğimizi fırna atmadan fırının yan duvarlarına 10-15 kez su püskürtelim (marketlerde plastik su spreyi bulabilirsiniz). 20 dakika 220 derecede pişirelim. Daha sonra fırının ısısını 190 dereceye indirelim. 25 dakika bu ısıda pişirelim. Ekmeği fırından çıkarınca pamuklu bir beze sarıp tel ızgaranın üzerinde soğutalım.<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhSkDBO1CfjPKPTCBrfuFJs8CnQC8C8DEpA2hMURDJ0zeLON8FT1LqpafFRjaG3wALfsPa3OcVbfqemgxbV7kA9X15MxqnB_iOxPLb0gZNzIqxzKTjf21fWNqpKwxIoE8a3hUZbTmuX92Oe/s1600/391.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="300" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhSkDBO1CfjPKPTCBrfuFJs8CnQC8C8DEpA2hMURDJ0zeLON8FT1LqpafFRjaG3wALfsPa3OcVbfqemgxbV7kA9X15MxqnB_iOxPLb0gZNzIqxzKTjf21fWNqpKwxIoE8a3hUZbTmuX92Oe/s400/391.JPG" width="400" /></a></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiBlCutWh8CBjZdDJ-Pmx7TKgrVzCIo0rM_YwozkDOUZD8UaYRvJ9HX79Ca0_ghW8iaNgF7JegTQqiG6y83MVd8X8iVh5oykJ4KrcVU7OGiYMFIWs01BP3H5eSAtOiKbNA9HuZNIQtGfsPy/s1600/394.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="300" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiBlCutWh8CBjZdDJ-Pmx7TKgrVzCIo0rM_YwozkDOUZD8UaYRvJ9HX79Ca0_ghW8iaNgF7JegTQqiG6y83MVd8X8iVh5oykJ4KrcVU7OGiYMFIWs01BP3H5eSAtOiKbNA9HuZNIQtGfsPy/s400/394.JPG" width="400" /></a></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj2QrDBqIq6YbLnvcV5-jpH_CypEdNxmIduLDCWYrOifxtEfk8E-uPD8_sB7Oa09csd8oF4louEFn0XxhV_4xW5v9VzvUkgX-4AgV5fovHt68fAezuNlWOzgv1VnbZcn2RlnMwV1wEnEJh0/s1600/399.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="300" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj2QrDBqIq6YbLnvcV5-jpH_CypEdNxmIduLDCWYrOifxtEfk8E-uPD8_sB7Oa09csd8oF4louEFn0XxhV_4xW5v9VzvUkgX-4AgV5fovHt68fAezuNlWOzgv1VnbZcn2RlnMwV1wEnEJh0/s400/399.JPG" width="400" /></a></div>kaminettohttp://www.blogger.com/profile/12142475640489074659noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-6228007036029079285.post-34231923139313952012011-02-15T15:46:00.000+02:002011-02-15T15:47:04.357+02:00Kremalı Hellim Peynirli Bolonez Fettuccine<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi1kqTX8blGYUee576fqPNnRafflOpI6P-BhUpKIn4un_kCZgEmoUucbw1oqFmgVGX4HH7h-Lmm6qEACrhD8LiKIrEAleT6l83D6I69-F-n9CT2pKUX2dxaismThvVzQ8hi2i2BsM9V0hrN/s1600/382.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="300" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi1kqTX8blGYUee576fqPNnRafflOpI6P-BhUpKIn4un_kCZgEmoUucbw1oqFmgVGX4HH7h-Lmm6qEACrhD8LiKIrEAleT6l83D6I69-F-n9CT2pKUX2dxaismThvVzQ8hi2i2BsM9V0hrN/s400/382.JPG" width="400" /></a></div><br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgN038y1at4e7ukXMnqzloHFxCux3KhIJac2SRpUPVD9gEa4BNNj0thUiK0KMSiJVqbZV4wjxNFGPYnZ-LkeAeU_GWQZhKBztfOcDVz2iHFWgX2zAzEveKMcUxAkxAgl5C3eEw4at2aPwOe/s1600/383.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgN038y1at4e7ukXMnqzloHFxCux3KhIJac2SRpUPVD9gEa4BNNj0thUiK0KMSiJVqbZV4wjxNFGPYnZ-LkeAeU_GWQZhKBztfOcDVz2iHFWgX2zAzEveKMcUxAkxAgl5C3eEw4at2aPwOe/s400/383.JPG" width="300" /></a></div><br />
Bolonez sos ile birlikte, iki değişik şekilde servis yapılmış spagetti ve fettuccine makarnalarını arka arkaya tariflemek ve resimlemek istedim. İlki <a href="http://kaminetto.blogspot.com/2011/02/bolonez-soslu-spagetti.html">beyaz spagetti üzerine bolonez sos</a> ve kaşar peyniri şeklindeydi. Şimdiki sunumu ise daha değişik.<br />
Makarna haşlanırken buzu çözülmüş olan <a href="http://kaminetto.blogspot.com/2010/09/bolonez-sos.html">bolonez sosu</a> tavaya koyarak kaynatalım. Bir paket Fettuccine için 200 gram bolonez sos yeterli geliyor. Kaynayan sosa 100 gram <a href="http://kaminetto.blogspot.com/2010/11/taze-krema.html">taze krema</a> ekleyelim. Haşlanma süresi dolan fettuccineyi süzelim ve sudan geçirmeden sosun olduğu vog tavaya aktaralım. Bir iki kez tavayı sallayarak sos ve makarnanın karışmasını sağlayalım. Küçük bir tavayı az kızdıralım. Bir çay kaşığı rivyera zeytinyağı ekleyelim. Geceden suda beklettiğimiz hellim peynirini şerit şeklinde doğrayarak kızartalım (hangi marka olursa olsun 10-12 saat ıslatmadan hellim peynirinin tuzu çıkmıyor). Tabağa aldığımız fettuccinenin üzerine kızarmış hellim peynir dilimlerini yerleştirelim. <br />
Fettuccinenin haşlama süresi diğer makarnalara oranla daha kısa. Orijinal İtalyan Fettuccine olduğu için üzerinde haşlama süresi için altı dakika yazıyor. Çünkü İtalyanlar daha az haşlanmış makarna kullanıyorlar. Ben 8 dakika haşladım. Tam bizim damak lezzetimize göre haşlanmış oldu. Fettuccine yumaklar şeklinde paketleniyor. İtalya' da kuş yuvası deniyor bu yumaklara. Fettuccinenin erişte benzeri bir lezzeti var.<br />
Bolonez sosun iki değişik sunumunu aktarmaya çalıştım sizlere. Hangi sunumu beğeniyorsanız onu kullanmalısınız. Afiyet olsun.<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg-w51R1Q0hitGKEYjxQABOHXC7axMrREnecswefqWjg3NhIpidOmSKi1dznHj8NAOLr8VVDvOEJA0KHJ4mk1ySvhw-6k_ZH69YofU25S76J59AY3CCGcWwD3B2xFAilfFwHJb_cqHd_DAV/s1600/390.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="300" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg-w51R1Q0hitGKEYjxQABOHXC7axMrREnecswefqWjg3NhIpidOmSKi1dznHj8NAOLr8VVDvOEJA0KHJ4mk1ySvhw-6k_ZH69YofU25S76J59AY3CCGcWwD3B2xFAilfFwHJb_cqHd_DAV/s400/390.JPG" width="400" /></a></div>kaminettohttp://www.blogger.com/profile/12142475640489074659noreply@blogger.com0